Hakan Urgancı

Çesme’de maske takan sadece isletmeciler

Pandemi sonrası ekonomik fırsatçılık had safhaya çıktı. Yiyecek içecek işletmeleri uzun kapanma dönemi zararlarını çıkarabilmek için fiyatlarını en az yüzde elli artırırken, oteller bu dönemde yiyecek içecek işletmeleri kadar mağdur olmadıkları halde en büyük fırsatçılığı yaparak fiyatlarını geçen yıla göre iki, hatta üç kata kadar arttırdılar.
Eee, ne de olsa evde bunalan vatandaş, popüler tabirle üçe beşe bakmayacaktı...

GÜÇ SEMBOLÜ OLARAK
Hadi her yıl fiyatları dudak uçuklatan Maça Kızı gibi işletmelerin aldığı 3000 liralık servis ücretini bir kenara bırakalım. Dünyanın hemen her yerinde bu tür 'ultra zengine hitap eden' sayılı işletme var ve 'Bu kadar da olmaz ki yahu' dedirten hesapları ödemeyi bir güç sembolü olarak gören müşterileri de var.
Yani sizin şikayet ettiğiniz rakamlar onlar için reklam oluyor. Oralara bunu bilen gidecek, tamam ama artık sıradan otel fiyatlarının 1000 liralara erişmesine ne demeli? Özellikle Çeşme ve Bodrum'da bayram fırsatçılığı pansiyon fiyatlarını dahi 500 lira seviyelerine çıkardı. Bakın bu bahsettiğim rakamlara kalınan yerler halk tatili için yerler. Öyle beş ve yedi yıldızlı otellerin özel villaları, kral daireleri olmayan standart odalarının geceliği 5000 liraları buldu. Bu rakamları anlamak mümkün değil.
Çeşme'de fiks mönü yemekli eğlence yerlerinin fiyatı 300-600 lira arasında geziniyor. Buna canlı sanatçı ilave ederseniz kişi başı 1000 ila 3000 liralara varan fiyatlara çıkıyor. Bunlar sıradan rakamlar olmadığına göre artık bayram ya da yaz tatilinde Çeşme'ye gelen bir ailenin sanki yurt dışına çıkıyor ya da evleniyor gibi tatil kredisine dayanıp bütün yıl bu parayı ödemeye çalıştığını savlamak mümkün.
Çeşme'de yazlık kiralarının da sezonluk 50 ile 500 bin lira arasında olduğunu eklersek buralarda yapılan bir tatilin dünyanın en lüks beldelerinde yapılacak bir tatille kafa kafaya geleceğini de söyleyebiliriz. Gösteriş merakımız en zayıf karnımız ve bu bizi bitirecek. Pandeminin yarattığı mali krize rağmen insanlar 'Benden sonrası kıyamet' mantığında yaşamaya devam ediyor.

YA PARANI YA CANINI!
Alaçatı'nın yürünecek yer bulunmadığı sokaklarında salgın tamamen sona ermiş gibi maskesiz bir şekilde gezdiğini de ekleyelim. Çeşme'de hakkıyla maske takan sadece işletmeciler. Onlar da soygun filmlerindeki amaçla maske takıyor gibiler..."Eller yukarı! Ya paranı ya canını!' Tatil yerinde bize ne kriz ne salgın var, bu belli oldu. Umarız Ekim aylarında kötü bir tablo ile karşı karşıya kalmayız. Bu duygularla iyi bayramlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.