Miami
Miami seyahati, istanbul bağlantılı yaklaşık 12 saatlik bir uçuşla sağlanıyor. Eğer yeterli limiti olan bir kredi kartınız varsa avans mil kullanıp uçuşu -bir anlamda- bedavaya getirmeniz mümkün... Miami havalimanı çok eski. İstanbul havalimanı ile karşılaştırmaya kalkmayın, yan yana koyamazsınız.
ABD'de kalınabilecek otel fiyatları gecelik 200 dolardan başlıyor. Üç kişi olduğumuz için üçüncünün ayrı oda tutması gerekiyordu. Bu da 400 dolar anlamına geliyor. Biz bunun yerine Airbnb uygulaması ile ev tuttuk. 200 dolara Sextant Stays adlı bir binada çok şık iki artı bir ev, bahsettiğim... Kocaman bir mutfak, çamaşır makinesi, üç dev TV, iki ayrı queen yatak. Girişi şifreli olan bu tertemiz ve şık konaklama imkanını gözüm kapalı öneririm.
TAM BIR EGLENCE ADASI
Miami tam bir eğlence adası... Turist kaynıyor. Türkçe de sık duyduğunuz diller arasında. İlk iş, tekneyle körfez turu satın aldık. Kişi başı 20-30 dolar tutan bu bir saatlik turda, limanda Iglesias, Madonna gibi pek çok ünlüye ait 50-100 milyon dolarlık malikanelerin önünden geçiyorsunuz.
Marina Design District denen bölge, tam görmelik. Dünyaca ünlü markaların birbirinden özenli mağazalarını gezerken herkesin ne kadar şık olduğuna şaşırıyorsunuz. Bu bölgeye şort ve terlikle giderseniz üzülürsünüz çünkü açık hava bile parfüm kokuyor. Bu vesileyle Tesla mağazasında da araçları inceledik.
MUTLAKA GÖRÜLMELI
Akşam yemeğini Crab de jour isimli Cajun restoranında yengeç ağırlıklı deniz mahsulü ile yaptık.
Fiyatların -yediğiniz şeye göre- değil ABD, Türkiye ölçeğinde de makul olduğunu söylemeliyim. Kahvemizi plaj bölgesinde bir kafede aldık. Burada paten kayanlar, mayo ile gece vakti denizden çıkanlar, boynunda yılanla fotoğraf çektirecek turist arayanlar, envayi çeşit yarı çıplak garip giyimli etnik ırklar arasında gezerken Design District'in elit ve bohem havasının tam tersini kokluyorsunuz. Miami, insanın şu ahir ömründe mutlaka görmesi gereken yerlerin başında geliyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.