• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 22 Nisan 2023, 17:56
Öncelikle anlatacağım şeyin amacının siyaset olmadığını ve bir taraftarlık içermediğini söyleyerek başlayayım. Bu bir değerlendirme yazısı... Değerlendiriyorum çünkü mesleki alanıma, iletişime giriyor.
Eski siyaset meydanı tarzı programlarla yetişmiş bir adam olarak özlemini çektiğimiz bu türü gençlerle uygulayan tek kanalın Babala TV olduğunu görüyorum.
Hemen hemen tüm siyasetçileri izledim. Seyirci seçimlerinin de konuşmacının muhaliflerinden oluşması hoşuma gitti. Çok uzun programlar olsa da kesinlikle kendini izletiyor. Siyaset içeren programları gençlerin bu kadar izlemesi iyi mi kötü mü yorumunu size bırakarak ana konuya dönüyorum.

FRAGMAN İMAJI
Son zamanlarda millet ittifakının oylarını böleceği düşüncesiyle bu grubun çoğunluğu tarafından dışlanan Muharrem İnce'nin katıldığı bölümün fragmanı dahi çok konuşuldu.
Fragmanda son derece sinirli, zaman zaman sandalyesine çöküp kalmış, çaresiz bir İnce imajıyla karşılaştık. Zaman zaman seyircisini ezen saldırgan bir tutumu vardı. Hatta bir bölümde, İnce konuşurken salonu terk eden bir grubu gördük. Oğuzhan Uğur'un 'ne yapıyor bu adam' tadında, ayıplayan bakışlarını izledik. Bu bölüm, belli ki İnce için tam bir fiyasko olmuştu.
Hatta Memleket Partisi'ne oy vereceğini söyleyen bir arkadaşıma telefon açıp, izledin mi diye sordum. Bir kısmını izlediğini söyledi. Nasıl buldun diye sordum. "E kötü yani" dedi.
Oysa programın fragmanını izleyerek karar vermişti. Ben bu önyargıdan etkilenmeden izlemeye karar verdim.
Tarafsız bir bakışla, ama yine de İnce'nin aleyhine olduğunu zannederek başladım izlemeye...

GÜCÜ İLE ZAAFI AYNI
Muharrem Bey, oldukça dersine hazırlanarak gelmişti. Belgeler ve videolarla...
Programa daha önce katılan politikacıların aksine, konuk değil de miting konuşmacısı tarzını benimsemişti.
Bu yüzden genellikle ortada ayakta duruyordu. Bu pozisyonu Oğuzhan'ın moderatör kimliğini ilk kez gölgeledi.
Sanırım Oğuzhan da bu durumdan rahatsızlığını saklayamadı.
İnce'nin gücü ile zaafı aynı yerde aslında. Öfkeli görünen bir hitabet tarzı var. Sürekli bağıran biri var sahnede ve beni en çok rahatsız eden şey de bu oldu. İlk 40 dakika izlerken çok yoruldum. 'Açık mikrofon'da daha önce hiç yaşamamıştım bunu. Hatta gençler de bu durumdan rahatsız olup şikayet ettiler. Hatta kendisini Kılıçdaroğlu'nun yumuşak buldukları üslubuyla karşılaştırdılar. Muharrem beyin yanıtı çok ilgi çekiciydi.
'Sevgili arkadaşlar, doğrudur ama öfkeli değil heyecanlıyım. Bu benim hitabet tarzım. Kemal bey dediğiniz gibi olabilir ama unutmayın ki sülaleye damat seçmiyorsunuz. Ülkeye yönetici seçiyorsunuz. Öyle düşünün...'

GÖRDÜGÜNÜN YARISI
Muharrem İnce'nin program performansı ile fragmandaki halinin hiç ilgisi yoktu. Çoğunlukla sorulara teşekkür etti. Sabırla yanıtladı. Mantıklı yanıtlar verdi. Salondan ayrılanlar ise ara verildiğinde İnce'nin konuşmasını değil Gergerlioğlu'nun evladının ısrarlı sorularını dinlememek üzere ayağa kalkmıştı.
Yani adayın çok başarılı bir performans verdiğini söyleyebilirim. Peki Oğuzhan Uğur neden fragmanlarda böylesine ters bir algı yaratmıştı?
Yorumlara baktığımızda gençlerin bunun bir izletme taktiği olduğunu söylediğini görüyoruz. Ben buna katılamıyorum.
Uğur, şimdiye kadar hiçbir programın fragmanında böyle bir ters algı kullanmadı. Üstelik zaten çok izleniyor. Böyle bir oyuna ihtiyacı yok.
Hala ikna olmayanlar için bir kanıt daha sunayım.
Program aralarında kısacık girişler yapan yapay zeka sunucu kadın, 'oyları bölmeye ince ayar yapılıyor' diye son derece yanlı bir yorum yaptı. Bu da niyetlerinin iyi olmadığının açık bir göstergesi bence...
Sanal hakikatler çağında siz siz olun; gördüğünüzün yarısına inanın, duyduğunuzun hiçbirine....

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.