Hüseyin Kocabıyık

Devlet ortak dil demektir

Genelkurmay Başkanımız bayramda mesaisini Mardin ve civarında geçirdi. İlk bakışta bu, her bakımdan takdir edilecek bir davranıştır. Çünkü kendisi ve ailesi için kullanacağı bir tatil imkanını göreve dönüştürmesi kesinlikle yüksek bir sorumluluk duygusunun eseri. Komutan, ziyaretinde hem askerlerimize moral verdi hem de sivil halkın arasına karışarak onlarla sıcak ilişkiler kurdu. Bu tip ziyaretlerin, ortak duyguların varlığını kanıtlamak bakımından çok büyük yararları var. İlker Başbuğ, işin halkla ilişkiler boyutunu çok iyi kavradığını göreve geldiğinden buyana değişik vesilelerle gösterdi. Özellikle yöre halkının Genelkurmay Başkanı'nı aralarında görmeleri, ona dokunmaları Kürtlerde bir güven duygusu yaratıyor.
***
Komutanların yaptıkları bu gezilerin başkaca olumlu tarafları da var elbette. Genelkurmay Başkanı bu gezilere tesadüfen çıkmıyor tabii. Karargah bu gezileri belirli değerlendirmeler sonucu, belirli amaçların gerçekleşmesi için planlıyor. Bu gezinin muhtemeldir ki Başbakanlığa gönderilen sınır ötesi harekat tezkeresi ile de bağlantısı var. Diğer taraftan hükümetin açılım politikalarında tedirginlik duyan ve askerlere yer yer rahatsızlıklarını ulaştıran belirli bir toplum kesimini rahatlatmak gayesi olduğuna da şüphe yok. Asker ülkenin batısında, "Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz, taviz mi veriliyor, bölünmeye mi gidiyoruz" şeklindeki kaygılara karşı "Hayır, endişe etmeyin, biz buradayız ve bu ülkeyi kimseye böldürtmeyiz" mesajını veriyor. Yukarıda dediğimiz gibi, bunu da en güzel şekilde yapıyor.
***
Genelkurmay Başkanı'nın sürdürdüğü bayram programı benim kişisel duygularıma da hitap ediyor doğrusu. İyi ama bu ülkede bir devlet, devleti yöneten bir hükümetin olduğu gerçeğini göz önüne alarak düşünürsek, İlker Başbuğ'un ilk bakışta çok olumlu görünen bu gezisi doğru bir gezi midir? Hayır hiç doğru bir gezi değildir. Bir kere asker, açılım politikası konusunda bir kompleks içinde olduğunu hissettiriyor ve duyarlı çevrelere, "Siviller ne yaparsa yapsın, merak etmeyin patron benim" mesajını verme zorunluluğunu duyuyor. Buna ihtiyaç var mı peki? Hiç ihtiyaç yok. Bu devletin hükümeti ne yaptığını ve ne yapacağını gayet iyi biliyor. Bazıları bu ülkenin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın, vatanın bütünlüğü konusunda Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan daha az duyarlı olduğunu sanıyorlarsa çok aldanıyorlar. Dolayısıyla Genelkurmay Başkanı'nın bu konularda rol kapmasına, iki de birde "Biz buradayız" mesajı vermesine hiç mi hiç gerek yok. Siz tabii ki buradasınız ve ebedi güvencemizsiniz. Ama başta askerler ve herkes bilsin ki, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti şu anda bir politika yürütüyor ve bu politikanın da kendine özgü bir dili var. Askere düşen bu dile uygun davranmaktır. Ciddi devlet olmanın da anayasanın da gereği budur.
Hükümetin manevra alanını daraltmaya dönük girişimlerin ülkeye hiçbir faydası olmaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.