CHP ayıpları
***
İşte son günlerde yaşanan iki olay. Herkesin aklına, vicdanına sunuyorum:
Birinci olay: AK Parti Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu Başkanı'dır. Bu heyette Türkiye'deki tüm partilerden milletvekilleri vardır. Yıllardır hep birlikte Türkiye'nin çıkarları için görev yaparlar burada. Şimdi yeni bir durum gelişti: Mevlüt Çavuşoğlu AKPM Başkanlığı'na seçilme şansını yakaladı. Bu kesinlikle müthiş bir olay. Çavuşoğlu buraya seçilen ilk Türk olacak. Bunun yanı sıra yaşanan bu tarihi gelişme Avrupa Konseyi-Türkiye ilişkisindeki en önemli yükselme ve gelişme olarak değerlendiriliyor. Çünkü Türkiye yaşadığı darbeler yüzünden Avrupa Konseyi'nin üyesi olmasına rağmen uzun yıllar tam üyelik elde edemedi. Son yıllarda denetim sürecinden çıktı, tam üye oldu ve aynı anda 3 komisyon başkanlığı bile elde etti.
Grup içi seçimdeki rakibi İngiliz parlamenter David Wilshire'i 8 oy farkla geride bırakan Çavuşoğlu önümüzdeki sene AKPM Başkanlığı'na partisi tarafından aday gösterilmeyi garantiledi. Ön seçimde, Çavuşoğlu 29 oy alırken, Wilshire 21 oyda kaldı. Olanlar bundan sonra oldu. Çavuşoğlu'nun başkanlığına Konsey'den itirazlar geldi. Ve bunun için Konsey'de bir oylama daha yapıldı. Yapılan oylamada Türk Başkan'a itiraz bir oy hariç reddedildi.
Bir Türk'ün Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi gibi çok önemli bir uluslararası kuruluşta başkan olmasına itiraz eden o bir oyun sahibi kimdi biliyor musunuz? CHP'li Birsen Keleş!
***
İkinci olay: 1 Ekim 2009 tarihinde TBMM yeni yasama yılına başladı. Meclis'in açılış günleri Cumhuriyet'in ilk kurulduğu günden bu yana büyük önem taşır. Bu geleneksel olayın anlamı şudur: Bütün kurumların meşruiyetini aldığı ve egemenliğin kaynağı olan milletin temsil makamı olan TBMM yeni yasama yılına başlayacaktır. O gün herkes orada olur ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir konuşmayla Meclis'i açar. Bu 85 yıldır böyledir. Bu yıl yine böyle oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşmasını yapmak üzere salona geldi. Adet olduğu üzere, Meclis, Cumhurbaşkanı'na saygısını ayağa kalkarak gösterdi. AK Partililer ayakta, MHP'liler ayakta, DSP'liler ayakta. Konuklar ayakta. Komutanlar çakı gibi ayakta. Sadece CHP'liler kös kös oturuyorlar. Bir CHP'li hariç. Algan Hacaloğlu onca CHP'li içerisinde Atatürk'e ve TBMM'nin manevi varlığına saygılı tek devlet adamı olarak ayakta ve ülkesinin Cumhurbaşkanı'na saygısını gösteriyor. Daha sonra sorulduğu vakit de, "Yapmam gerekeni yaptım" şeklinde cevap veriyor.
Bu iki olayı, "İsterse çeşmelerden siyanür aksın, sek içeriz, CHP'ye oy veririz" diyenlerin dikkatine sunuyorum. Eminim partilerinin bu işlerinden çok keyif alacaklardır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.