• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Şimdi hukuka sahip çıkma zamanı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Haziran 2011, 19:45
Yüksek Seçim Kurulu'nun Hatip Dicle kararı sonrasında yapılan açıklamaları, gösterilen tepkileri biraz hayretle, biraz da üzüntüyle izliyoruz. Kendisine liberal diyen arkadaşlar, "Hukuk filan önemli değil, YSK Türkiye'nin somut siyasi koşullarını dikkate almalıydı; YSK'nın yaptığı şey ülkeyi karıştırmaktır" diyorlar.
Hukukun üstünlüğünü savunmayan, savunamayan bir korkaklık ve ürkeklikten nasıl bir liberallik çıkar bilmiyorum. Çünkü Hatip Dicle kararını yanlış bulanlar halt ediyorlar. Bu kararın hiçbir yönü yanlış değil. Anayasa'nın 76. maddesi orada dururken, hiçbir hakim farklı bir karar veremez. Verirse Anayasa suçu işlemiş olur. Hatip Dicle adındaki kişi Terörle Mücadele Kanunu'na aykırı bir suç işlemiş ve bu suçlardan aldığı cezalar hukukun bütün aşamalarından geçtikten sonra kesinleşmiştir. Bu mesele bu kadar basittir. Şimdi deniyor ki, "Tayip Erdoğan'ın da başına bu iş gelmişti, Meclis halletmişti." Hayır, hiçbir alakası ve benzerliği yok bu iki olayın. Ve yine bu temelsiz eleştirilerin sahipleri, "Ak Parti bu işi Meclis'te halletsin" diyorlar. Buna da kocaman bir "hayır." Ak Parti böyle bir işe tevessül ederse, biliniz ki yönettiği devletin temeli olan hukuku zedelemiş olur. Bu itirazları yapanlar herhalde demokratik devletin kendisini koruma hakkı ve hukuku olmadığını sanıyorlar.
***
Tekrar edelim, YSK'nın kararı çok açıktır ve doğrudur. Yanlış olan BDP'nin, diğer adıyla PKK siyasetçilerinin yaptıklarıdır. Açıkça hukuku ve devleti tehdit ediyorlar. Zaten bir süredir arkalarındaki silahlı güce dayanarak devlete ve siyasete dayatmada bulunuyorlar. Tam bir etnik şımarıklık hali. "Yakarız, yıkarız, kaos yaratırız" diyorlar. Bizim liberaller bu kan ve barut kokan dili demokrasi için tehlike görmüyorlar ama hukukun verdiği doğru bir kararı tehdit görüyorlar, ilginç değil mi? Yakıp yıkacaklarmış; bu iğrenç tehdide en güzel cevabı bu ülkenin yetiştirdiği büyük hukukçulardan birisi olan Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk vermiş: "Kıyamet koparsa kopsun, karara kimse karışamaz!"
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Kimse Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hukuku tehdit edememelidir.
***
Bütün bu kışkırtıcı davranışlara karşı herkesin üzerine düşen görevler var. Başbakan Erdoğan hak ettiği bir tatil yapıyor şu anda. Gelişmeler karşısında şu an için konuşmaması da gayet doğru bir tutum. Ancak, Başbakan görevine döndüğü gün, bütün bu tartışmaları anlamsız hale getirecek yüksek ve güçlü bir dille konuyu değerlendirmeli, herkese de ağzının payını vermelidir. Başbakan Erdoğan, bir kere herkese, daha iki hafta önce zuhur eden millet iradesinin ve yüzde 50 oyun ne anlama geldiğini bir kez daha anlatmalıdır.
Başbakan Erdoğan'ın yönettiği bu ülke büyük bir demokratik hukuk devletidir; bir avuç bölücü karaktersizin kum torbası değildir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.