Milliyetçi söylem, milletin söylemidir
***
Bu çarpık zihniyeti teşhir etmemin sebebi şu: son dönemlerde iki gelişme oldu. 12 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında Başbakan Erdoğan Kürt sorunu üzerine yeni bir dil kullandı. Demokrasi üzerinde önemle duran ama gerçekleri olduğu gibi halka anlatan bir dildi bu. Nitekim bu dil doğuda da batıda da Başbakan tarafından aynı rahatlıkta kullanıldı. Neydi Başbakan'ın söylediği? Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet. Başbakan bunu Diyarbakır'da da söyledi Yozgat'ta da. Bunu o malum deforme olmuş liberal takım "milliyetçi söylem" diye eleştirdi. Başbakan'da onlara " hadi işinize, siz milletten kopuksunuz" diye cevap verdi. Sonra ne oldu? Ak Parti, yani "milliyetçi söylem" yüzde 50 oy aldı bu milletten. Doğu ve Güneydoğu illeri toplamında Kürtçü siyaseti üçe katladı. Daha sonra PKK'nın Silvan saldırısının ertesinde " bundan sonra her şey farklı olacak" diyen Başbakan bu deforme adamlar tarafından yine eleştirildi ve "milliyetçi söylem" kullanmakla suçlandı. Şimdi aynı Başbakan Kıbrıs'da tamamen BM kararları çerçevesinde taraflara çözüm parametrelerini kendi üslubu içerisinde dile getirirken dönme liberal takım yine koro halinde homurdanıyor: "Başbakan Erdoğan milliyetçi söylem kullanıyor". İnsan düşünmeden edemiyor, "bunlar kim, nereden çıktılar, neden bu kadar hainleştiler böyle" diye.
***
Bu adamların bize laiklik dayatan jakobenlerden hiç farkı yok, bu kesin. Bize açıkça ihanet dayatıyorlar. Başbakan milliyetçi söylem filan kullanmıyor oysa. Başbakan "milletin söylemi"ni kullanıyor. Bu milletin aklından, vicdanından, irfanından, tarihinden, adalet duygusundan asırlar boyunca süzülüp gelen dili kullanıyor. Böyle bir dil kullandığı için de bu ülkede yaşayan her iki kişiden birinin oyunu alıyor.
Mürtet liberallerin milletin dilini anlaması imkansızdır; sonuçta müktesebat meselesidir bu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.