Bunlar Hükümetin ayıbıdır!
ÇİÇEK'İN KARISI
Dursun Çiçek Ordumuzun bir kurmay subayı. Çok iyi yetişmiş bir kurmay olduğunu tanıyan herkes söylüyor. Hayatında talihsiz bir dönem geçiriyor. Ergenekon davası nedeniyle uzunca bir süredir tutuklu. En son yaptığı itiraflara ve basına yansıyan delillere bakacak olursak durumu oldukça sıkıntılı. Fedakar bir ailesi var Albay Çiçek'in. Kızı bir avukat ve babasını savunuyor. Eşi Gülşen Çiçek 30 yıllık bankacı. Ankara'da Ziraat Bankası şubelerinden birinde müdür olarak çalışıyor. Eşi İstanbul'da tutuklu olduğu için haftada bir Ankara'dan İstanbul'a gelerek ziyaret edebiliyor. Bu duruma son vermek için bankasına müracaat ederek İstanbul'a tayinini talep etmiş. Tek amacı var Gülşen Hanım'ın, eşine daha fazla destek olmak, zor gününde onun yanında, yakınında bulunmak. Ziraat Bankası ise 30 yıllık personelinin, İstanbul yerine Ardahan'ın Hanak ilçesindeki banka şubesine tayinini çıkarmış. Adice, ahlaksızca, acımasızca bir davranış bu. Kim yaparsa yapsın bu böyle. Gülşen Çiçek'e yapılan bu çirkin muamele eğer düzeltilmezse bunun altında başka bir anlayışın olduğunu var sayacağım ki, onu da burada zamanı gelince yazacağım.
Bir fedakar eşe yapılan bu büyük ayıp derhal onarılmalıdır; aksi halde ben bu ayıbı Hükümete yazarım.
UÇAN AK PARTİLİ!
"Başbakan'a dokunmak bir ibadettir". Bu söz daha bir ay önce seçilmiş bir AK Partili milletvekiline ait. Hani bazen sözün bittiği yer vardır ya, işte tam oradayız. Bu söz şu bakımdan ciddiye alınmalıdır: "Başbakan'a dokunmak ibadettir" sözü aslında AK Parti'nin zevalini, felaketini işaret eden bir sözdür. AK Parti'nin insan kalitesinin düzeyinin aşağıya inme riskini gösteren bir söz. Bu sözü söyleyen kötü bir insan olmayabilir, hatta Başbakan'a duyduğu sevgi çok derin ve sahici de olabilir; ancak milletin bir vekilinin bu sözü sarf ettiği andan itibaren siyasetin bilinen bütün kötü çağrışımlarını temsil ettiğini bilmesi gerekir. Bu sözü söyleyen milletvekili bu saatten sonra TBMM'nin en itibarsız vekilidir. Tüm bunlar bir yana, söylenen lafın içeriğine baktığınız vakit, sözün sahibinin temel bir İslam bilgisine sahip olmadığı da ortaya çıkıyor. Bir faniye dokunmanın ibadet olduğunu söyleyen hangi dini kitap ve kural var?
Kimse unutmasın, bu millet Atatürk'ü çok sevdi, hala da çok büyük bir sevgiyle bağlıdır; ancak "Seni sevmek bir ibadettir" diyen Celal Bayar'ın sözünü hiç sevmedi, sevmediği için de o söz daha çok kitaplarda kaldı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.