Bakan yardımcılıkları
AK Parti iktidarı üçüncü döneminde işe bakan yardımcılıkları ihdas ederek başladı. Müzmin iktidar muhalifleri her konuda olduğu gibi bu konuda da öküz altında buzağı aradılar. Oysa akıllı bir muhalefet iktidarın bu uygulamadan neyi amaçladığına bakmadan, uygulamayı formatlayan bir anlayış içerisinde olur ve ilerde konuyla ilgili yapacağı muhalefete zemin hazırlar. Ama nerde, bakan yardımcılıkları meselesinde de sadece kuru bir "istemezük" muhalefetinden başka bir şey görmedik.
***
Sözün özü, ben bakan yardımcılıkları konusunu Türkiye için geliştirilmiş akıllıca bir model olarak çok benimsedim. Gerekçelerim şunlar: Birincisi, Türkiye sorunları büyük, ekonomisi büyük, devlet teşkilatı büyük bir ülke. Bizim öncelikli meselemiz demokrasiyi işler hale getirmek ve o halde tutmak. Ancak devlet ve hükümet yoğun iş gücünden dolayı halkla ilişkilerde hep zayıf kalmaktadır. Bence Başbakan kendisine gelen şikayetlerden bu sorunu tespit etti. Şimdi bakan yardımcıları bürokrasinin üstünde bir konumdan halkla ilişkileri en sağlıklı bir biçimde yürütecek. Bu devlet-millet yakınlaşması ve dayanışması bakımından iyi sonuçlar verecek bir uygulama olabilir.
İkincisi, bakan yardımcıları bir iç denetim mekanizması gibi çalışacaktır. Halkın şikayetlerini, yolsuzluk ve usulsüzlükleri anında tespit edebilecek ve sistemin iyi işlemesine katkıda bulunabilecektir. Benim en fazla önemsediğim üçüncü katkısı şu olacaktır: Bilindiği gibi bizde devlet adamları kolay yetişmiyor. Aslına bakılırsa bugün tüm Avrupa'nın da sorunudur bu. Nitelikli devlet adamı sahibi olmak ise bir toplum için hayati önem taşıyan bir meseledir. Bakan yardımcılıkları uygulaması Türkiye'ye yetenekli devlet ve siyaset adamları kazandırabilir. Nitekim hükümet bakan yardımcılıklarının seçiminde alabildiğince geniş bir devşirme alanı belirledi. Üniversite, iş dünyası, sanat dünyası bu insan kaynaklarının devşirileceği yerler olarak belirlendi. Bu makam için öngörülen insanlarda tahsil gibi kısıtlayıcı şartların aranmaması ayrıca beni çok memnun etti. Çünkü insanların tahsiline değil yeteneğine bakmak lazım. Peki bakan yardımcılıkları uygulamasının başarısız olma ihtimali yok mu? Tabii ki var, ancak bir şeyin iyi mi kötü mü olduğunu denemeden nasıl bilebiliriz?
***
Şöyle bir soru ortada dolaşıyor: Acaba Başbakan Erdoğan başkanlık sistemine hazırlık olsun diye mi bu uygulamayı getirdi? Bu güzel bir soru. Bu sorudaki tahmin doğru olabilir. Başbakan Erdoğan'ın kafasında başkanlık sistemine geçmek olduğunu zaten bilmeyen yok. Başkanlık sistemi Türkiye için uygun mu değil mi tartışmasından ayrı olarak, kafasında bir sistem değişikliği olan bir siyasi liderin şimdiden o sistemin altyapısını hazırlamasının neresi kötü? Bu bir vizyondur. CHP 2015 seçimlerinde iktidara gelir ve bu uygulamayı istemiyorsa kaldırır. Ama kafasında gelecek kurgusu olan bir siyasetçi olarak Başbakan Erdoğan'ın yaptığı son derece doğrudur.
Kimse unutmasın, gelecek bugünden yönetiliyor.
***
Sözün özü, ben bakan yardımcılıkları konusunu Türkiye için geliştirilmiş akıllıca bir model olarak çok benimsedim. Gerekçelerim şunlar: Birincisi, Türkiye sorunları büyük, ekonomisi büyük, devlet teşkilatı büyük bir ülke. Bizim öncelikli meselemiz demokrasiyi işler hale getirmek ve o halde tutmak. Ancak devlet ve hükümet yoğun iş gücünden dolayı halkla ilişkilerde hep zayıf kalmaktadır. Bence Başbakan kendisine gelen şikayetlerden bu sorunu tespit etti. Şimdi bakan yardımcıları bürokrasinin üstünde bir konumdan halkla ilişkileri en sağlıklı bir biçimde yürütecek. Bu devlet-millet yakınlaşması ve dayanışması bakımından iyi sonuçlar verecek bir uygulama olabilir.
İkincisi, bakan yardımcıları bir iç denetim mekanizması gibi çalışacaktır. Halkın şikayetlerini, yolsuzluk ve usulsüzlükleri anında tespit edebilecek ve sistemin iyi işlemesine katkıda bulunabilecektir. Benim en fazla önemsediğim üçüncü katkısı şu olacaktır: Bilindiği gibi bizde devlet adamları kolay yetişmiyor. Aslına bakılırsa bugün tüm Avrupa'nın da sorunudur bu. Nitelikli devlet adamı sahibi olmak ise bir toplum için hayati önem taşıyan bir meseledir. Bakan yardımcılıkları uygulaması Türkiye'ye yetenekli devlet ve siyaset adamları kazandırabilir. Nitekim hükümet bakan yardımcılıklarının seçiminde alabildiğince geniş bir devşirme alanı belirledi. Üniversite, iş dünyası, sanat dünyası bu insan kaynaklarının devşirileceği yerler olarak belirlendi. Bu makam için öngörülen insanlarda tahsil gibi kısıtlayıcı şartların aranmaması ayrıca beni çok memnun etti. Çünkü insanların tahsiline değil yeteneğine bakmak lazım. Peki bakan yardımcılıkları uygulamasının başarısız olma ihtimali yok mu? Tabii ki var, ancak bir şeyin iyi mi kötü mü olduğunu denemeden nasıl bilebiliriz?
***
Şöyle bir soru ortada dolaşıyor: Acaba Başbakan Erdoğan başkanlık sistemine hazırlık olsun diye mi bu uygulamayı getirdi? Bu güzel bir soru. Bu sorudaki tahmin doğru olabilir. Başbakan Erdoğan'ın kafasında başkanlık sistemine geçmek olduğunu zaten bilmeyen yok. Başkanlık sistemi Türkiye için uygun mu değil mi tartışmasından ayrı olarak, kafasında bir sistem değişikliği olan bir siyasi liderin şimdiden o sistemin altyapısını hazırlamasının neresi kötü? Bu bir vizyondur. CHP 2015 seçimlerinde iktidara gelir ve bu uygulamayı istemiyorsa kaldırır. Ama kafasında gelecek kurgusu olan bir siyasetçi olarak Başbakan Erdoğan'ın yaptığı son derece doğrudur.
Kimse unutmasın, gelecek bugünden yönetiliyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.