İnadına Deniz Feneri
***
Konuyu biraz açayım: Almanya'da bir Deniz Feneri davası açıldı. Bu davadaki iddialar belli itiraflara dayanıyor ve mide bulandırıcı birçok unsur içeriyor. Ancak bu Deniz Feneri bizdeki Deniz Feneri değil. Bizdeki Deniz Feneri'yle para alışverişi olmuş Almanya'daki DF e.v'nin, ancak bu paranın nereye harcandığı belli. Nitekim Türkiye'nin Deniz Feneri sıkı bir denetime tabi tutuldu ve herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Sonuç olarak ben Almanya'daki DF e.v'nin yanlış işler yapan bir kurum olduğuna inanıyorum, ancak diğer taraftan Türkiye'nin Deniz Feneri'nin masum ve çok hayırlı hizmetler yapan bir yardım kuruluşu olduğuna dün nasıl inanıyorsam bugün de öyle inanıyorum. Konuyu incelemiş biri olduğum için özgüvenle söylüyorum bunu. Nitekim bu kadar incitilmesine rağmen, bu derece itibar suikastına uğramasına rağmen Deniz Feneri insanlık için çalışmaya devam ediyor ve müthiş işler başarıyor. Sadece ülke içinde değil ülke dışında da Türk insanının yüce gönüllü cömert karakterini temsil ediyor ve bu milletin iyilik duygularını uzak diyarlara taşıyor. Deniz Feneri Derneği'nin şu insanlık trajedisi yaşanan Somali'de yaptıklarını görseniz hayret edersiniz. Somali'ye bir Acil Yardım Hastanesi açan Deniz Feneri günde 600 hastaya sağlık hizmeti veriyor. Yaklaşık 1 milyon dolarlık bir harcamayla 9 tane su kuyusu açmayı hedefleyen bir projeyi yürütüyor. 1000 ailenin bir aylık gıda ihtiyaçlarını karşılayan gıda paketleri dağıtılmış durumda. Şu anda ilk etapta 100 bin dolarlık nakdi parayı da Somali'ye götürmüş Deniz Feneri Derneği.
***
Ben, Deniz Feneri Derneği'nin avukatı filan değilim, esasen bu çevreden tanıdığım bir kişi bile yok. Ancak ben bir şeyi biliyorum: Dünyada artık ülkeler ordularıyla üstünlük kuramıyorlar. "Soft power" diye bir kavram geçerli bugün, bu "ince güç" diye de Türkçeleştirildi. Bir ülkenin film sektörü, kültürü, insani yardım kuruluşları, o ülkenin ordularından daha güçlü işlevler görüyor. Bugün yardım kuruluşları bir kamu diplomasisi kurumu gibi çalışıyor. Halklara yardım ederek halklar arasındaki ilişkileri geliştiriyor. Türkiye bu alanda o kadar ileri gitti ki, birçok Batılı devlet bundan rahatsızlık duymaya başladı. Çünkü onlar oralara sömürü için gidiyorlar, bizim insani yardım kuruluşlarımız her şeyden önce insani yardım amaçlı yapıyorlar bu faaliyetleri. Herkese bir şeyi hatırlatayım: Her biri çok başarılı işler yapan insani yardım kuruluşları yaptıkları faaliyetlerle hem Türkiye'yi küresel bir alana taşıyorlar hem de ülkemizin küresel bir güç olmasının zeminini döşüyorlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.