Yargıtay Başkanı'ndan hukuk ayarı
"Yaşama hakkı, temel vazgeçilmez insan hakkıdır. Hukuk devleti kişilerin hak ve özgürlüklerini korumakla yükümlü olduğundan kişilerin yaşama hakkına doğrudan müdahale oluşturan teröre karşı, devlet bireyleri korumak zorundadır. Teröre karşı mücadele, bir hukuk devleti olan ülkemizin de en doğal ve meşru hakkıdır. Devletimiz hukuk kurallarından vazgeçmeden terörle mücadeleyi sürdürmektedir ve sürdürecektir."
Yargının zirvesinin devletin terörle mücadelesini meşru görmesi ve bu yönde fetva vermesi önemlidir. Diğer taraftan şu sözlerin üzerinde de durmak icap ediyor: "Anayasanın 3. maddesinde 'Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür' denilerek, devletin milli devlet olduğu vurgulanmıştır. Anayasanın bu hükmünün değiştirilmesi de mümkün bulunmamaktadır."
Bu sözler şu bakımdan önemlidir: Yargıtay Başkanı yeni bir anayasa yapımı öncesinde aşırı beklentilere bir tür balans ayarı yapmakta ve temel parametreleri ortaya koymaktadır. Özellikle "milli devlet" olgusunun altını çizmesi, Türkiye'ye kendi kafasından format uyduran jakoben liberal yazar-çizer takımına ve bölücü rüzgara kapılmış çevrelere hukuk diliyle makul bir uyarıdır.
'TÜRK MİLLETİ'
Yargıtay Başkanı konuşmasında "Türk" kavramı konusunda olur olmaz ve bilir bilmez konuşan güruha da çok net bazı hatırlatmalar da bulunmuştur. Anayasanın 66/1. maddesindeki "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı bulunan herkes Türk'tür" ibaresini hatırlatan Yargıtay Başkanı Kaynak mesajını şu hüküm cümlesiyle vermiştir:
"Türk sözcüğünün etnik anlamda kullanılmadığı, ülke üzerinde yaşayan bütün bireyleri kapsadığı görülmektedir. Bir başka anlatımla, Türk milleti kavramı ırka, dine ve etnik kökene dayanmamakta, bireyler arasında hiçbir ayrım kabul etmemektedir."
Yargıtay Başkanı'nın bu konudaki çıkışı da oldukça önemlidir. Zira Başkan Kaynak hiçbir ideolojik yönü olmayan, meselelere hukukun penceresinden bakan bir hukukçudur. Onun bu konudaki hatırlatmaları ve hukuki temellendirmeleri son dönemde Türk milleti tabirinden rahatsız olduğunu her fırsatta belirten çevrelere bir hatırlatmadır ve ayrıca yeni anayasa çalışmalarında görev alacak olan uzmanlara sağlam bir çerçeve çizmiştir.
Yargıtay Başkanı "Türk milleti" kavramının bir "mütearife" olduğunu dayanaklarını belirterek en veciz şekilde ortaya koymuştur ve yüksek yargının bu tutumu önemlidir.
Türklük konusunu yarın da işlemeye devam edeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.