"Ne Mutlu Türküm Diyene!"
***
Ne demişti İslamcı şair İsmet Özel? Mealen söylüyorum, "Her şeyin bir sahibi var, bu toprakların sahibi Türk'tür". İsmet Özel'in dediği şu: Bu topraklarda korunması, yaşatılması gereken mukaddes değerler var. O değerlerin varlığını koruyan, yaşatan ve geleceğe intikal ettirten varlık Türk. Esasen İsmet Özel bin yıllık bir tarihin hikayesini de anlatmış oluyor bu tespitle. Bediüzzaman Said-i Nursi'nin de söylediği bundan başka bir şey değil. Ne diyordu o? "Bu topraklarda devleti Türkler yönetecektir." Böyle söyleyecek ve aklından Türk'e ihaneti geçirenlere de şu sarsıcı hatırlatmayı yapacaktır: "Türkler bin yıldır İslam'ın muzaffer kılıcı olmuştur." Bu tespitin muhatabına ilettiği ikinci anlam şudur: "Türk olmasa sen de olmazdın?" Bu konuda örnek çoktur, ancak ben dün Vatan Gazetesi'nde bir haber gördüm. Haber, Türklük kavramının son dönemlerde Türkiye'nin yükselişiyle birlikte evrensel bir mahiyet kazandığını gösteren örneklerden birine yer veriyor. Son günlerde, Mübarek'i devirmek için Tahrir Meydanı'nda atılan, "Başını dik tut, sen Mısırlısın" sloganının değiştirilerek "Başını dik tut, senin ataların Türk'tü" şeklinde kullanılıyormuş. Aslında bunun gösterdiği bir şey var: Türklük ve Türkiye, mazlum milletler için, ezilmişler için bir meşruiyet kaynağına dönüşüyor.
***
Bu yazıyı yazmama vesile olan yazıya ve yazara gelince. Mustafa Özcan benim yıllardır okuduğum bir yazar. Ne yazık ki bir dolu cühelanın köşelerde yer kaptığı bu medya aleminde daha yeterince farkına varılamayan bir entelektüel değer. Benim bildiğim İngilizcesi ve Arapçası var ve hem Batı hem de Doğu dünyasını günlük olarak vesikalar üzerinden izleyen birisi. O nedenle ele aldığı her konu aynı zamanda derinlemesine bir incelemedir. Mısır ayaklanmasında bir sürü üfürük haber ve makale zihnimizi çöp yığınına çevirmişken, onun yazdıkları orada ne olup bittiğini bize en doğru şekilde öğretti. Mustafa Bey'in 5 Eylül 2011 tarihli Akit Gazetesi'ndeki köşesinde yazdığı makale yükselen "Türklük trendini" haber veriyor. Mısırlı ünlü yazarlardan İham Bedevi'nin bir makalesinden alıntı yapan Özcan, yazar için "İham Bedevi, 'Ne Mutlu Türküm Diyene' ifadesini acaba 1920'li veya 30'lu yıllarda söyler miydi bilemeyiz" dedikten sonra Mısırlı yazarın makalesinden aşağıdaki alıntıyı köşesine koyuyor: "Erdoğan'ın Davos'da Şimon Peres'e ders vermesini unutamadım ve ondan sonra Türk olmayı temenni ettim. Keza sadece yardım götürerek değil bizzat giderek Somali'ye yardım götürmesini de gıptayla izledim ve içimden Türk olmayı temenni ettim. Yine Gabi Levy'nin sınır dışı edilmesinden sonra iftihar ettim ve Türk olmayı temenni ettim. Mısır da, Sina olaylarından sonra bu yolu izlemeli ve devrim ricali Türkler gibi olmalıdır."
Bu çarpıcı alıntıdan sonra değerli yazar Mustafa Özcan yazısını şu cümlelerle bitiriyor:
"...Türkiye doğru yöne hareket edince İslam dünyası gönüllüce adımlarını izliyor. Herkes onu taklit için sıraya giriyor. Herkesin gördüğü gibi İslam aleminde bir 'Türkleşme' salgını var..."
Birkaç sene önceye kadar Ankara'nın duvarlarına düzgün bir şablonla "Bütün dünya Türk olacak" sloganları yazılıyordu. Sonra bu sloganları Ergenekoncuların yazdırdıkları ortaya çıktı. Şimdi o tür sloganlar ve hamasi laflar duymuyoruz ama bütün dünyada Türklük yükseliyor, ne ilginç değil mi?
"21. yüzyıl Türk asrı olacak" diyenler nur içinde yatsın ve o ideali gerçekleştirenlere Allah uzun ömürler versin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.