Hüseyin Kocabıyık

BDP'nin dönüşü

Bütün marjinal, etnik, ideolojik hareketler böyledir işte; en uç davranışları sergilerler, istikrara her türlü suikastı yaparlar, sonra da böyle davranmakla önemli bir iş yaptıklarını sanırlar. Oysa genellikle yaptıkları işin toplam sonucu sıfırdır. Bu tür marjinal grupların patalojik bozuklukları olduğu için kendilerini çok fazla önemserler. Marjinal oldukları için genel kamuoyunun zaman zaman ilgisini çektikleri de olur. Mesela günlerdir BDP'lilerin siyasi manevraları ile meşgulüz hepimiz. Seçimlerden sonra TBMM'nde yemin etmediler. Şu an da aslında milletvekili bile sayılmıyorlar Anayasaya göre. Günlerdir Türkiye'de herkes BDP'lilere neredeyse yalvarıyor "Meclise girin" diye. BDP'liler de bu ilgiyi şımarık bir çocuk edasıyla istismar edip durdu. Fakat son günlerde PKK'nın canilikleri artınca kamuoyunda PKK'ya duyulan tepki kapsamına BDP'liler de girmeye başladı. Bunu gören PKK'nın siyasi kolu hemen Meclise girme ve yemin etme kararı aldı. Bu kararı almasalardı ne olurdu? Muhtemelen milletvekillikleri düşecekti.
***
BDP'lilerin Meclise dönmesini birçok çevre sevinçle karşıladı. Bense hiç sevinmedim. Bu adamlar TBMM'nin müzakere havasını kirletmekten başka hiçbir işe yaramazlar çünkü. Kendilerine ait bir iradeleri yok. Talimatı doğrudan terör örgütünün karargahından alıyorlar. Teröre açık destek verdiklerini gösteren milyon tane kanıt var ortada. Şu an da mevcudiyetleri resmen Anayasaya ve Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı. Aslında işini yapan bir Yargıtay Başsavcısı olsa bu parti hakkında derhal kapatma davası açması gerekirdi. BDP'lilerin Kürt meselesinde muhatap olacağı varsayılıyor. Ne büyük bir yanılgı bu; BDP'liler PKK'dan izin almadan markete gidemezken onlardan nasıl böyle bir misyon beklenir ki? BDP'lilerin muhatap olma kapasitesi var idiyse MİT örgüt üyeleriyle niye gizli görüşmeler yapıyor? O nedenle, bu BDP'den bir numara olmaz. Onlar örgütün getir götür işlerine bakan, zaman zaman da çığırtkanlık gerektiği zaman o işi yapan elemanlardır.
***
Benim bu insanlara kızmamın nedenlerinden birisi dürüst ve ahlaklı olmamalarıdır. Her zaman ikiyüzlü davrandılar ve halka yalan söylediler. Bir kez bile PKK'nın kadın katliamlarını, çocuk katliamlarını, askerlerin şehit edilmesini kınamadılar, kınayamadılar. O televizyona çıkıp kışkırtıcılık yapanların kandilden gelen bir talimatla nasıl esas duruşa geçtiklerini defalarca izledik. Siyaseti ne Türkiye için ne de Kürtler için yaptılar; aldıkları bütün karalarla, yaptıkları bütün eylemlerle siyaseti PKK adına ve PKK için yaptılar. O nedenle en ufak bir saygıyı dahi hak etmiyorlar.
Kesin inancım şudur: Bu BDP'lilerle filan uğraşmanın, onlara alan açmanın hiçbir mantıklı yanı yok. Zira karşımızda iradesi olmayan takım elbiseli bir grup var sadece. Amaç barışı sağlamaksa, bunun yerine İmralı'da yatan Apo ile oturup konuşmak, bu işlerde sonuç almak isteyenleri daha kestirmeden varılmak istenen yere götürür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.