"İntikam alınacak!"
***
Diğer taraftan devlet ricalinin gelişmeler karşısında gösterdikleri refleksi de taktirle karşılamak lazımdır. Başta başbakan olmak üzere diğer kabine üyelerinin seyahatlerini yarıda kesmeleri ve iptal etmeleri önemliydi. Aynı sekilde komutanların hemen olay yerine intikal etmeleri toplumda olumlu duygular yarattı. Başbakan Erdoğan'ın yaptıgı konuşma üzerinde durulmayı hakedecek kadar önemli. Çanakkale ve Sarıkamış'tan bahsetti. Bizim için varlık yokluk anlamı taşıyan bu iki tarihin hatırlatılmış olması özellikle PKK'ya destek veren cevreler tarafından umarım çok iyi değerlendirilir. Bu hatırlatma bir devlet iradesinin ifadesidir. Başbakan PKK'ya yataklık edenleri açık bir dille uyardı. "Devletin nefesini enselerinde hissedecekler" dedi. Bu sözün anlamı KCK bölücülüğünün artık rahatça at oynatamayacağına işaret ediyor. Başbakan'ın konuşmasında önem taşıyan bir başka husus da PKK'nın arkasındaki dış odakları açıkça hedef göstermesiydi. Öyle anlaşılıyor ki Başbakan artık PKK'nın kesin bir taşeron örgüt olduğuna inanıyor. Bu arada bu güzel konuşmanın içinde muhalefeti suçlayan bölümlerin bulunması dogrusu Başbakan'a ve günün atmosferine hiç uymadı. Keşke böyle bir günde siyaset yapmasaydı Başbakan. Aynı sekilde Devlet Bahçeli olağanüstü hal, Kılıçdaroğlu da hükumetin istifasını isteyerek gündelik siyaset yapma yolunu seçtiler ki onlara da hiç yakışmadı.
***
Şimdi yeni bir dönem başlıyor. Kesin olarak bildigimiz bir gerçek var: Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bin yıllık devlet geleneği ve birikimi kendisine musallat olmuş bir tehdidi milli bünyeden ve milli coğrafyadan söküp atacak bu kez. Neye mal olursa olsun bu böyle olacak. Bu öylesine böyle olacak ki bir daha Türk milletine tuzak kuranlar oturup bir daha düşünecek.
Ama önce "intikam" istiyoruz. Mehmetçiklerimizin intikamını...
Sonrasını sonra konuşuruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.