28 Şubat yargı önünde
***
Bizim 20. yüzyıl tarihimiz aynı zamanda bir darbeler tarihidir. 27 Mayıs 1960 darbesi genç demokrasimizin bütün sihrini ve pırıltısını aldı götürdü. Biz yarım asırdır 27 Mayıs'ın kan kokan iklimini yaşıyoruz. Ondan sonra yapılan bütün darbeler 27 Mayıs'ın gayr-ı meşru çocuğudur. Darbeler Türk milletinin boynuna bir esaret prangası gibi geçirildi. Başarmakta geciktiğimiz her işin önüne bu darbeler engel koydu. Türk demokrasisi maalesef 27 Mayıs'ı yargılayamadı. O vahşi yeniçeri ayaklanmasının hesabını millet adına soramadı. 12 Mart'ın ve 12 Eylül'ün hesabı da sorulamadı. 12 Eylül darbesi yargı konusu oldu ama bu kez de 90 yaşındaki Kenan Evren'den başka yargılayacak kimse bulunamadı. Oysa 28 Şubat'la ilgili durum farklı. Bu kanun dışı müdahalenin müsebbipleri, müşevvikleri ve muhataplarının çoğu bugün hayatta. 28 Şubat'ı dava konusu yapacak yeteri kadar belge ve bilgiye, bırakın savcıları, sıradan insanların bile ulaşması mümkün.
Bu nedenle, 28 Şubat'la ilgili bir davanın açılması tarihimiz ve geleceğimiz bakımından çok büyük önem taşıyor. Bu dava demokrasimiz ve rejimin hukuk devleti niteliği açısından gerçek bir sınav olacaktır. Ayrıca hukuk sistemimizin içinde bulunduğu bir çelişki nedeniyle de bu dava açılmalı ve tarih önünde bir hüküm çıkarılmalıdır. O çelişki şudur: Darbeye teşebbüs iddiasıyla Silivri cezaevine kapatılan insanlar bugün yargılanıyorlar. Buna şahsen hiçbir itirazım yok, ancak hükümet yıkmış olanlar ortada gezerken darbe iddiasıyla yargılananlar Silivri'de yatıyorsa, buradaki çelişki sadece beni değil , herkesi rahatsız etmelidir.
***
28 Şubat yargılanacak. Türk demokrasisinin ve Türk yargısının kendisine birazcık saygısı varsa bu davayı ciddiyetle ele almalı ve tarihin önünde bir sonuca ulaştırmalıdır. Bu dava çocuklarımızın nasıl bir Türkiye'de yaşayacağını belirleyecek önemdedir çünkü.
Yarın bu konuya devam edeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.