Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
***
İşte bu günlerde bütün bunların bir dökümü yapılıyor. Açık bir tartışma ile toplumun önünde yapılıyor bu tartışmalar. Kimse kimseyi linç etmiyor. Herkesin hakkındaki iddiaları cevaplandırma ve kendini savunma hakkı var. Ancak herkes bilmelidir ki bu açık tartışmanın ve bir yönüyle de hesaplaşmanın bundan sonra yaşayacağımız veya çocuklarımızın yaşayacağı hayatın kalitesiyle yakından ilişkisi var. Artık bundan sonra hiçbir güç ve kudret sahibi kendi çıkarları için ülkeyi darbe kaosunun içine sokamayacak. Hiçbir general memlekete irtica geliyor bahanesiyle kendini kandırıp ülkesinin kendisine emanet ettiği silahı siyasi baskı aracı olarak kullanamayacak. Hiçbir gazete yöneticisi darbe işbirlikçiliği yapamayacak, darbecilere lojistik değerinde manşetler ihdas edemeyecek. Ve tabi hiçbir siyasetçi demokrasi dışı yollara öyle kolay kolay tevessül edemeyecek, siyasi alanın mukadderatını siyaset dışı bir güçle birlikte belirleme anlayışında olamayacak. Çünkü bilecek ki, bu sapmalar, bu tercihler herkese ağır bedeller ödetiyor.
***
Şimdi sormak istiyorum doğrusu: 28 Şubat tartışmaları biraz uzamış olabilir, peki ama eğer bu tartışma ve yüzleşme ortamı yukarıda sıraladığım sonuçları doğuruyorsa bunun kime ne zararı var? Diğer bir değişle, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği bakımından çok hayırlı bir sonuç ortaya çıkarmıyor mu bu tartışma? Basit bir soru soralım kendimize: Hürriyet'in eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök o günler tekrar zuhur etse gazetesinde aynı kışkırtıcı manşetleri atar mıydı acaba? Hayır, atmazdı, zaten kendi de bunu söylüyor. Peki ya General Çevik Bir? O talihsiz, o nobran davranışları tekrarlar mıydı? Hayır, zaten pişmanlık duygularıyla "bizi kullandılar" diyor Çevik paşa.
Uzatmayalım, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.