• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Artık kadınlar durdurulamaz!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08 Mart 2012, 18:27
90'lı yıllardan belliydi kadınların yükseleceği. "Megatrens For Women"lardan okuyorduk bu yükselişin parametrelerini. "Hizmet sektörünü kadınlar ele geçirecek" diyordu gelecek bilimciler. İş dünyasında kadın patronları daha çok göreceğimiz haberi veriliyordu. Bunların hepsi gerçekleşti. Bugün hizmet sektöründe kadın hakimiyeti dönemi başlamıştır. Girişimci kadın sayısında neredeyse aritmetik bir artış var. Artık yaşadığımız çağda toplumsal süreçleri erkekler kendi başına belirleyemiyorlar. Kadının gücü, kadının etkisi ve kadının tercihleri erkeklerin kurduğu sosyal mimariyi paramparça ediyor, en azından dönüştürüyor. Bence bu dönüşümün yönü daha insani bir istikameti işaret ediyor. Çünkü kadının olduğu ve onun müdahale ettiği yerde hoyratlıklar kaçınılmaz bir biçimde törpüleniyor.
***
Türkiye'de kadın öne çıkıyor, bu çok açık. Bunun nedeni elbette demokrasinin gelişmesi ve özgürlüklerin genişlemesidir. Ben Türkiye'de kadın haklarının, daha ötesini söyleyeyim, genel olarak demokrasinin ilerlemesinde kadınlarımızın, özellikle de başörtülü kadınlarımızın çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. "Başörtüsüne özgürlük" başlığı etrafında verilen kararlı mücadele genel bir özgürlük talebine dönüşmüş ve Kürtlerin, Alevilerin, ezilenlerin hak arayışlarına meşruiyet kazandırmış, devlet katında ele alınmasını sağlamıştır. Esasen Amerika gibi yerleşik demokrasilerin gelişme dinamiği de Türkiye'dekine benzer biçimde din özgürlüğü eksenli mücadelenin içinden beslenmiştir. Tüm 90'lı yıllar boyunca zulme uğrayan, okullarından kovulan, çalışmaları engellenen kızlar sabırla mücadelelerini sürdürmüşler ve Türkiye'de bir "ötekini anlama-empati" duyarlılığı yaratmışlardır.
***
Cumhuriyet'in hakkını yememek gerekiyor, Türk kadınının hayatın içine girmesi konusunda devrimci uygulamalar geliştirilmiştir. O nedenle kadınlarımız Cumhuriyet'e çok şey borçlular. Ancak şunu da kabul edelim ki "eşitlik" ilkesini hayata geçirecek kalite sıçramasını bir türlü gerçekleştiremedi Cumhuriyet. İşte o sıçrama şimdi gerçekleşiyor. Bugün iyi eğitimli, müteşebbis, lisan bilgisi olan bir kadın sınıfı yetişmiştir ki bu durum artık geriye gidişi imkansız hale getirmiştir. Ama bilelim ki hala bir kalite sorunumuz var, hala kadın yeterince toplumsal şebekelerin içine girmiş değil, hala kadının önü pek çok mecrada tıkalı. Tarihin tuhaf bir gerçeğidir ki bu kapalı kanalları da muhafazakar bir iktidar açıyor ve Türkiye'de "kadının yükselişi" çağını başlatıyor.
Bu gelişmelere sevinelim ama şu beğenmediğimiz İran'da kadınların Nobel ödülleri aldığını, bu ülkenin dünya çapında otuz kadın sinema yönetmenine sahip olduğunu da hatırdan çıkarmayalım.
Önemli olan kemiyet değil, keyfiyettir...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.