İzmir'de muhalefetin dili
Hedefteki kişi İzmir Milletvekili ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım.
Binali Yıldırım'ı eleştirmek herkesin, en başta da CHP'lilerin hakkı.
Zaten Binali Yıldırım da dokunulmaz bir bakan filan değil.
Ancak eleştirinin bir dili, bir ahlakı, bir estetiği olur.
CHP'nin İzmir'deki temsilcileri Binali Yıldırım'ı eleştirmiyorlar, bal gibi hakaret ediyorlar.
Üstelik bu kötü muhalefet dilini kullananlardan birisi CHP'nin İzmir'deki en önemli temsilcilerinden birisi.
Bir diğeri ise isminin önünde bir de Prof. unvanı bulunan bir kadın milletvekili.
Şu kadarını söyleyeyim: Bırakın bir milletvekilini, ailesinden iyi terbiye almış bir insan seçilmiş bir bakana bu dille hitap etmez.
***
Son dönemlerde CHP'yi çokça eleştiren benim gibi yazarların CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'na sempati besledikleri bir vakıa.
Bunun nedeni tabii ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisine pozitif siyaset yaptırmasıdır.
Kürt meselesinde aldığı inisiyatif, siyasetin yumuşaması konusunda gösterdiği çaba, ulusal konularda sergilediği birlik ve beraberlik tavrı pozitif siyaset örneklerinden.
Ama belli ki asıl eşeğe ters binenler İzmir'deki CHP takımı.
Genel başkanlarının yaptığının tam tersini yapıyorlar: Tahrik edici, kışkırtıcı, kutuplaştırıcı siyasetin peşindeler hala.
Bunların Baykal kalıntısı siyasetçiler olduğunu bilmeyen yok.
Mesela Alaaddin Yüksel. Bu siyasetçinin Baykalcı olmasından gayrı bir mümeyyiz vasfının olduğunu söyleyebilecek bir tek İzmirli var mı acaba?
Ya da aynı kişinin, şu İzmir'de, şu İzmir'in herhangi bir semtinde, herhangi bir kaldırımında taş taş üstüne koyduğunu gören, bilen, duyan bir tek Allah'ın kulu var mı?
Profesyonel siyasetçi... Başka bir şey değil!
***
Eleştirdikleri adam kim?
Bu ülkenin halkının yüzde 50 oyunu almış bir partinin bakanı.
Türkiye tarihinin en büyük imar ve inşa hareketini gerçekleştirmiş bir siyasetçi.
Bu ülkeye hızlı treni getiren kişi.
İzmir için yaptığı 35 büyük projeyi hayata geçirmeye çalışan bakan.
İzmir milletvekili.
Binali Yıldırım, İzmir milletvekilliğine Alattin Yüksel'in Baykal tarafından il başkanlığına atandığı gibi de atanmadı üstelik, anasının ak sütü gibi helal oylarla seçildi.
Öyle yalanı dolanı bırakın, Binali Yıldırım nerdeyse size yakın bir oyu alarak seçildi İzmir'den.
Şimdi şu ifadeye bakın:
"Bakanı Nasreddin Hoca'nın eşeğine bindiririz, hem de ters bindirir Erzincan'a göndeririz."
Laf mı bu?
Başarılarıyla bunca takdir kazanmış ve İzmir için çırpınan bir bakana bu ifadeleri sarf etmek caiz midir?
Kemal Kılıçdaroğlu 20 gün sonra yapılacak CHP kurultayında asıl bu sözlerin sahibini eşeğe ters bindirip Baykal'ın yanına gönderecek, haberi yoksa benden duysun.
Bu seviyesiz sözlerin kullanıldığı basın toplantısında verilen bilgilerin çoğu da ayrıca gerçeği yansıtmıyor. Bunları ayrıca yazacağım.
Kısaca söyleyeceğim şudur: Bu muhalefet dili İzmir'e hiç yakışmıyor. Bu dil sokak dilidir.
Ankara'da kendini değiştiren ve yenileyen CHP maalesef İzmir'de bütün hastalıklarıyla aynı CHP.
Ancak bu kötü dilin sahipleri bilsinler ki bu kafayı değiştirmedikleri sürece, ilk seçimde, yıllardır eşek niyetine üzerine bindikleri İzmir'i de kaybedecekler, ters binecekleri bir eşek dahi bulamayacaklar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.