• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Türkiye'nin stratejisi ne olacak?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Haziran 2012, 19:28
Suriye bir keşif uçağımızı düşürdü.
Herkesin merak ettiği şu: Şimdi ne olacak?
Türkiye elbette bir şeyler yapacak, zira bu meselenin Türkiye açısından aynı zamanda bir prestij sorunu olduğu çok açık.
Olayın seyri nasıl gelişir?
İhtimalleri sıralayalım:
İlk önce olay tam olarak açıklığa kavuşturulacak. Yani uçağımız Türk karasularında mı, uluslararası karasularda mı, yoksa Suriye karasularında mı vuruldu?
Bu ilk başta önemli gibi görünse de Türkiye açısında önemsiz bir ayrıntı, çünkü sınır ihlalleri sıkça yaşanan bir olaydır ve belli angajman kuralları vardır. Bu kurallara göre yabancı uçağın uyarılması, sınır dışına çıkarılması, kanatlarına ateş edilmesi gibi uygulamalar denenmelidir.
Suriye tarafının yaptığı "Türk uçağı olduğunu vurduktan sonra öğrendik" açıklaması saçmadır.
Türkiye soğukkanlı davranır ve Suriye'den özür dilemesini ve tazminat gibi somut talepleri yerine getirmesini isteyebilir.
Suriye bunu kabul ederse mesele bir şekilde çözülmüş olur.
Türkiye'nin bu girişimi sonuç vermezse, beklenmelidir ki çok kuvvetli bir diplomasi çarkı işletecek ve Suriye'nin sallanan yönetimi üzerindeki uluslararası baskıyı artıracaktır.
Ya da bir başka tahmin: Türkiye bu uçak düşürme vakasının arkasındaki büyük tezgahı görür ve NATO gibi seçeneklerini devreye sokar.
Ünlü 51. madde, 4. ve 5. maddeler Türkiye'ye NATO'yu devreye sokma imkanı veriyor.
***
Ben bu tür gelişmelere komplo prizmasından bakmayı sevmeyenlerdenim.
Ama bu meselede biraz farklı bakıyorum.
Benim hipotezim şu: Ben bu işin özellikle Rusya ve İran tarafından kurgulanmış bir stratejinin ilk ayağı olduğunu düşünüyorum.
Rusya açısından bakalım: Rusya son dönemlerde petrol ve doğalgaz üzerinden yeniden kuyruğu doğrulttu.
Hemen ardından, tam da Brezinski'nin 90'lı yıllarda öngördüğü gibi "yeniden geri dönüyor."
Önce Kafkaslar'da Gürcistan'a ağır bir dayak atarak "buranın patronu benim" dedi.
Ardından "Nükleer silahı ilk kullanan olacağı" konusunda bir devlet doktrini değişikliğine gittiğini ilan etti.
Son günlerde Ermenistan'daki kolordusunu takviye etti. İlginç bir tesadüftür ki eşzamanlı olarak sınırda Ermeni askerlerin Azeri askerleri taciz etmesi olayını yaşadık.
Ve daha geçen hafta iki Rus savaş gemisi doğruca Suriye'ye gitti; İran, Rusya ve Suriye ortak tatbikat yapacaklarını açıkladılar.
İki günce Rus Dışişleri Bakanının açıklamasının içeriği Rusya'nın yepyeni bir Suriye perspektifi geliştirdiğini anlatıyordu bize.
İran açısından bakalım: İran bir süredir üzerindeki uluslararası baskıdan kurtulmak için yeniden aktif olarak "maşa kullanma" siyasetine döndü.
Türkiye ile girdiği rekabette Irak'ı ve Hizbullah'ı durmadan Türkiye'ye karşı havlatıp duruyor.
Türkiye ile Suriye arasında cereyan edecek sıcak bir çatışma İran üzerinde uluslararası baskının kalkması ve İran'ın maşalarını daha etkin bir biçimde kullanması anlamına geliyor.
Suriye açısından bakalım: Suriye şu anda kendi vatandaşlarını kitlesel olarak imha eden bütün dünyanın lanetlediği bir ülke.
Türkiye gibi çağrışımları zengin bir ülkeyle gireceği bir çatışmanın bu ülkeyi içinde bulunduğu bu pis durumdan çıkartacağını, "Türk emperyalizmi"nin saldırısına maruz bir mağdur ülke durumuna düşüreceğini öngörmüş olabilirler.
Zaten çıkışı kalmamış bir zalimin kendisine sırt veren dayılara güvenip böyle bir oyunun içine girmesi pekala mümkündür.
Son dönemlerde artan PKK saldırılarını filan da bu bağlamda düşünmekte fayda var.
***
Sonuçta benim yazdıklarım bana ait kurgusal bir değerlendirme.
Ama kimse beni Suriye'nin bir Türk uçağını düşürmeyi kendi başına tasarladığına veya bizim uçağın sınırı geçtiği için rutin bir uygulama olarak düşürüldüğüne inandıramaz.
Bu işin arkasında bir büyük tasarım var sanki.
Ama ne olursa olsun, bunların hiç önemi yok. Türkiye bütün alternatifleri, bütün seçenekleri gözden geçirmeli ve ne yapması gerekiyorsa onu yapmalıdır.
Herkesin bir stratejisi olabilir, benim için önemli olan Türkiye'nin stratejisinin ne olduğudur.
Ancak benim temennim şudur: Türkiye, bu son uçak düşürme olayına karşı öyle yaratıcı bir şey yapmalı ki, bütün dünya Türkiye'nin prestijiyle oynamanın ne demek olduğunu anlamalı.
En başta da Rusya ve İran..


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.