Hüseyin Kocabıyık

"Büyük beyaz"ların yeni müttefiki PKK imiş!...

Türkiye'nin sosyoloji tarihinin en ilginç, en eğlenceli bir kesitini yaşadığımıza hiç şüphe yok.
Her şey bir birinden ayrışıyor bu dönemde.
Milli olanla gayri milli olan ayrışıyor.
Yerli olanla yabancı olan ayrışıyor.
Haramzadelerle bu milletin gerçek evlatları ayrışıyor.
Bu ülkenin organik elitleriyle içinde hain bir damar bulunan elitleri ayrışıyor.
Ayrışıyorlar ve iyi de oluyor.
Onları görüyoruz ve mutlulukla teşhir ediyoruz, edeceğiz.
***
Milletlerin hayatı lunaparktaki çocuk mutluluğu içinde geçmez.
Zor günler olur, iyi günler olur.
Bazen sizin tercihlerinizden bağımsız olarak bela gelir kapınıza dayanır.
İşte Suriye olayı...
Bu gelişmeler yeni ihtilaflarla birlikte yeni ittifakları da getiriyor beraberinde.
Bunları en iyi bazı köşe yazarları üzerinden izleyebilirsiniz: Adam İzmir'in en izbe semtinde yetişmiş, parayı ve gücü bulunca kendini beyaz Türk, hatta beyaz Türklerin fetva ehli ilan etmiş.
Sırf buradan "Hükümet surlarında bir gedik açabilir miyim?" diye "Kürtlerle sınırımız 1200 km oldu" yazısını yazıyor.
Çok ilginç bir hafta geçirdik gerçekten.
"Eyvah Kürt devleti kuruluyor" vaveylasıyla zihnimize kaos transfer etmeye çalışanlar, Kürt devletinin
kurulmadığı filan ortaya çıkınca bu kez de "Canım Kürtler'den neden bu kadar korkuyorsunuz, artık
gerçekleri kabul edin" demeye başladılar.
Dikkat edin, bütün bunları söyleyenler aynı adamlar: Sözde beyaz Türkler ve elitler; bir de
komünistlikten mürtet liberaller.
İşte size bu familyadan bir örnek daha: Adı Ezgi Başaran. 25 Temmuz 2012 tarihli Radikal gazetesindeki yazısına "Türkler ve Kürtleri en fazla Öcalan düşünür" diye başlık atmış.
Kim bu Ezgi Başaran? Laik, elit, beyaz Türk vs.
"Küçük tilkiler BDP'yi bölme kurnazlığı içinde"ymiş bu arkadaşa göre.
Hazırladığı raporda PKK'lılar için "nitelikli Kürt" tanımlaması yapan beyazları hiç saymıyorum bile.
***
Ama bir yerde duruyorum...
İçinde bulunduğum grubun amiral gemisi Sabah'ta, bir think-tankci arkadaşın kendisine tahsis edilen
köşede, rahatça, PKK'yı meşrulaştırıcı cümleler kurabilmesine şaşıyorum.
İşte Ömer Taşpınar'ın 30 Temmuz 2012'deki yazısından bir cümle size:
"Her şeyden önce konuya dünyanın gözündeki Türkiye imajı açısından bakacak olursak ortaya çıkan
manzara rahatsız edici. Zira ortaya çıkan Türkiye manzarası 2012'nin Türkiye'sinden çok 1990'lı
yılların Türkiye'sini andırıyor."
Bu Türkiye'ye yapılmış bir bühtan değil de nedir?
Böyle bir hükmün sahibi olan analizcinin gerekçelerini de ortaya koyması gerekmez mi?
Alın size bu arkadaşın Sabah'taki yazısından bir cümle daha:
"Unutmayalım ki ne PKK ne BDP Türkiye'yi bölmek veya "büyük Kürdistan" yaratmak niyetinde.
Amaçları pazarlığa açık bir ademi merkeziyetçi yapı."
İnsan bu cümleleri kurmadan önce, Duran Kalkan'ın, Murat Karayılan'ın; Selahattin Demirtaş'ın son açıklamalarına bir göz atar.
En ilginç ve en eğlenceli çıkışı da Türkiye'deki iri kıyım laiklerin temsilcisi gibi duran Milliyet yazarı Kadri Gürsel yaptı.
Bakın neyi tavsiye ediyor 9 Temmuz 2012 tarihli köşesinde Türkiye'nin laik elitlerine:
"Devlet kati biçimde el değiştirdi. Ve laiklerin onu eski haliyle geri alma şansı yok. Dolayısıyla bu devlet üniter olsa ne fark eder, olmasa ne fark eder? (...)Laiklerin çıkarları bu bakımdan da Kürtler'inkiyle örtüşüyor."
Hadi bakalım laik elitler, yeni müttefikiniz PKK'ymış; hayrını görün!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.