• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Soylu AK Parti'de

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05 Eylül 2012, 20:16
Siyaseti profesyonelce izleyen birçok çevre, tabi başta medya, 2009 Mahalli Seçim sonuçlarını hiçbir şekilde doğru analiz edemedi.
Demokrat Parti bu seçimlerde yüzde 4 oy almıştı.
Yaklaşık 1 buçuk milyon oydan söz ediyoruz.
Bu seçimin ilginç bir tarafı vardı: AK Parti ve Demokrat Parti dışındaki tüm partiler bir tür bölge partileri olarak çıktılar seçimden.
CHP ve MHP sadece Akdeniz ve Marmara'dan oy alabildiler.
Oysa AK Parti ve DP yurdun her bölgesinden oy aldılar ve belediye kazandılar.
AK Parti'yi geçiyorum, o zaten bir Türkiye partisi olarak varlığını sürdürüyor, ancak DP'nin durumu her bakımdan dikkate değerdi.
Yüzde 4 oy alan DP dengeli bir dağılımla Anadolu coğrafyasının her yerinden oy almıştı.
***
Doğu'da Midyat, ki DP'nin Güneydoğu'dan aldığı oy yüzde 6'ydı; Güneydoğu'da Islahiye, Ege'de Bodrum, Tire, Marmara'da Yalova, ki şehirdir, Karadeniz'de Arsin, Adana'da İmamoğlu, Tekirdağ'da Hayrabolu, Kütahya'da Simav DP'nin kazandığı 160 belediyeden sadece bir kaçıydı.
Ama ne oldu? Süleyman Soylu seçimlerden önce "Yüzde 5'in altında oy alırsam ayrılırım" dediği için yüzde 4'lük sonucu izzeti nefis meselesi yaptı ve verdiği sözü tutarak istifa etti.
Ancak, Demirel ve Cindoruk ikilisinin DP'yi kullanacağını görünce takrar aday olmak zorunda kaldı.
Sonuçta DP'yi Süleyman Soylu'nun elinden aldılar ve üstelik onu siyaseten yaralamak için başına bir de "külot davası" açtılar.
Ancak bir süre sonra Baykal kaseti patlayınca Demirel ve Cindoruk'un planı çöktü ve DP'nin mallarını talan ederek partiyi parti olmaktan çıkardılar.
Bugün DP'nin başında bulunan ve benim hala çok büyük ümitler beslediğim Gültekin Uysal'ın sırtına yüklenen iflas etmiş parti görüntüsü Demirel-Cindoruk ikilisinin eseridir.
***
Bütün bu gelişmeler Süleyman Soylu'yu yeni bir siyaset arayışına zorladı.
12 Eylül referandumunu desteklediği için genel başkanlığını yaptığı partisinden de tasfiye edilmişti. Geriye demokrasinin süvarisi olmak kaldı ve o da bu rolü oynadı, iyi de oynadı. Herkesin dikkatini çekti, geniş kitleler ona sempati duymaya başladılar.
Sonunda Süleyman Soylu'nun nitelikleri ile Başbakan Erdoğan'ın yeni dönem tanzim planları bir biriyle örtüştü . Usta bir siyasetçi olan Başbakan hiçbir kompleks duymadan Soylu'yu partisine davet etti ve ona özel bir önem verdiğini gösterdi.
Dünkü katılımda DP'nin tarihsel kimliği ve siyasi serüveni ile AK Parti arasında anlamlı bir ilişki kuran Soylu " Burası benim evim ve ben ait olduğum bir yere geldim" dedi.
AK Parti Süleyman Soylu'yu kabullenmiş görünüyor.
DP ise ne kadar üzülse yeridir.
Benim merak ettiğim ise şu: Demirel acaba ne düşünüyor?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.