Selçuklular ve Erdoğan
Başbakan Erdoğan'ın tarihimizin Selçuklu asırlarına, medeniyetimizin o bölümlerinin sanatına özel bir ilgisi var.
Bu ilgi o kadar açık ki AK Parti'nin bazı somut yapılarına yansımıştır.
Örneğin AK Parti'nin söğütözü'ndeki genel merkez binası tamamen Selçuklu mimarisinin izlerini taşır.
Sekiz köşeli Selçuklu yıldızları binanın girişine simetrik olarak yerleştirilmiştir.
Ankara'da CHP ve MHP'nin de devasa genel merkez binaları vardır ve nereden bakarsanız bakın ruhsuz binalardır buralar.
Başbakan Erdoğan'ın Selçuklu merakı sadece bununla da sınırlı değil. Mesela Ankara'nın mimarisinin Selçuklu tarzından yararlanması gerektiğini ilgililere sürekli olarak söylediğini biliyoruz.
Ayrıca, mesela Esenboğa havaalanı yolu üzerinde yapılan binaların Selçuklu mimarisinin izlerini ve motiflerini taşımasını Melih Gökçek'e özellikle söylediğini biliyoruz.
***
Pazar günkü kongrede Başbakanın bu Selçuklu ilgisinin sadece binalara değil AK Parti'nin vizyonuna ve siyasi değerlerine de yansıdığını gördük.
Başbakan konuşmasının bütünlüğü içerisinde birkaç kere Selçuklu atalarımıza vurgu yaptı.
En az üç kez Selçuklu kartalından söz etti.
Anadolu fatihi Selçuklu Sultanı Alparslan'a atıflarda bulunarak kendi siyasi yolculuğunu onunla ilişkilendirdi.
Bu konuda daha da ileri giderek AK Parti'nin 2023 vizyonunun yanına gençlere emanet etmek üzere yeni bir gelecek ufku belirledi: 2071 vizyonu.
Yani Anadolu'nu Türkleşmesi ve İslamlaşmasının, diğer bir değimle, vatanlaşmasının 1000. yılı.
Geçmişle gelecek arasında siyaset üzerinden güçlü bağlar kurulması bizim siyaset geleneğimizde vardır ama bu derece güçlü bir ilişkilendirme herhalde ilk defa görülüyor.
***
Aslında bütün bu yaşananlarla birlikte Başbakan Erdoğan'ın siyasi perspektifini anlamak mümkün.
Başbakan siyaset kültürünün arkasına tarihsel ve toplumsal kültür öğelerini yerleştiriyor. Zira toplumsal kültürün ve tarihsel sürekliliğin izlerini taşımayan bir siyasi merkez olmaz, bunu biliyor Başbakan.
Onun için Alparslan'dan, Osmanlı'dan söz etti.
Kendi siyasi varlığının kültürel köklerini Ahmet Yesevi'ye, Mevlana'ya, Yunus Emre'ye, Hacı Bektaş Veli'ye bağlıyor.
Bu tarihsel mirasın taşıyıcıları olarak Necip Fazıl'a, Nazım Hikmet'e, Ahmed-i Hani'ye atıfta bulunuyor.
Bir süre önce kaybettiğimiz Neşet Ertaş'ı anıyor...
Aşık Veysel'in, 'Uzun ince bir yol' türküsü eşliğinde gözyaşı döküyor.
Bütün bu gelişmeler bundan sonra kültürel ve tarihi referanslara dayalı bir siyasi kültürün önem kazanacağını gösteriyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.