Nimet Baş'tan Cindoruk'a demokrasi tokadı!..
Onun mumya portresi, gelecek nesillere vatanseverlik, sadakat, dürüstlük, ahlaki değerler öğretilirken, "İşte bu adam gibi olmamalısınız" diye göstereceğimiz bir ders malzemesi değeri taşımaktadır.
O portreyi alın koyun önünüze, oradaki adamın yüz çizgilerinde bu millete ait tek bir müspet çizgi bulamazsınız.
Organik biri değil sanki.
Laboratuvarda üretilmiş bir canlının rahatsız edici soğukluğunu hissedersiniz.
Bir de onun hayat hikayesini ve eylemlerini bilirseniz...
İşte size o kötü portreye atfedilen birkaç eylem:
Adalet Partisi davasına defalarca sadakatsizlikler...
Yıllarca "Menderes'in avukatı" yalanıyla siyasi ikbal devşirmeler...
Bu ülkenin aziz evladı Turgut Özal ve ailesine yaptığı iğrenç hakaretler...
MİT raporlarındaki kara para iddiaları...
Türkiye'nin ilk kadın başbakanına ve partisi DYP'ye ihanetler...
28 Şubat'ın koltuk değneği olması...
Demokrat Parti canla başla yaşama mücadelesi verirken gidip CHP'yi desteklemeler...
"Fuşevari" siyasi davranışlar bunlar.
***
Çok tuhafıma giden ve üniversite öğrencilerine anlattığım bir olay vardır ve şudur:
Cindoruk 2009 seçimlerinde muhtemelen CHP'ye oy verdi. Sonra geldi DP'ye, yani Menderes'in partisine aday oldu. Zavallı DP delegesi de buna oy verdi.
Meğerse amacı yargıyla kavga etmek ve darbecileri hapisten çıkarmakmış. DP'yi aldığında partinin oyu yüzde 4'tü; bıraktığında 0(sıfır). En iyi bildiği işi, yani parti tasfiye memurluğunu hakkıyla yapmış ve DP'nin işini bitirmiştir.
Bu arada o 12 Eylülcülerin bile DYP'nin elinden alamadığı AP genel merkezini nasıl "ketenpere" bir satışla uçurdukları iddialarını filan geçiyorum.
Hüsamettin Cindoruk, üç öz kızını başkasına evlatlık verebilen birisi.
Başbakanın çocuklarıyla uğraşanların mesela bu konuyu niçin araştırmadıkları doğrusu hep ilgimi çekmiştir.
Bir baba kendi öz kızlarını başkasına niçin evlatlık verir?
Hangi saikle, hangi duyguyla, hangi beklentiyle?
İşte tam medyanın sevdiği türden bir sosyal "case"...
Mesela bizim Yeni Asır'a böyle bir sosyo-psikolojik "case"le ilgilenmek çok uygun düşer.
Cindoruk kızlarını niçin evlatlık verdi?
Kızlarını besleyemedi mi? Yoksa güvenliklerini mi sağlayamadı? Bir babayı böylesine radikal bir karara iten sebepler neler?
Beni Cindoruk'un kızları ilgilendirmiyor, beni ilgilendiren kısım, bu son derece negatif siyasi portrenin siyasi eylemlerine düşen karanlık gölgenin kaynağını kızlarıyla ilgili verdiği kararda görüp göremeyeceğimizdir.
Karşımızda Türk halkının en şerefli makam ve mansıpları verdiği biri var.
Yine karşımızda o makamları veren halka sırtını dönmüş biri var.
Ve üç kızını da evlatlık vermiş biri var.
Bu üç durum arasında bir ilişki olmalıdır.
Nedir o ilişki?
"Araştırılmalıdır" dediğim husus bu.
***
Esasen Cindoruk benim için sadece bir negatif portre, yoksa herhangi bir analize konu olacak önemde biri değil o.
Zaten bu yazıyı da esasen TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'na ifade vermeye gelmediği gibi, bir de saçma sapan bir mektup yazarak "Meclis'in darbe yaptığını" söylediği için yazdım.
Ve tabi komisyonun dirayetli ve gerçekten başarılı başkanı Nimet Baş'ın bu demokrasi karşıtı adama verdiği harika cevaptır bu yazıyı yazmamın diğer sebebi.
Ne diyor Nimet Baş:
"Bu beyanlarınız tartışmaya değer bulunmamaktadır!.."
Tansu Çiller'de kendisine Cindoruk sorulduğu zaman, "Geçiniz!" derdi.
Bu fersude "manipülatör"ün hakkından kadınlar geliyor, anlaşıldı...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.