"Başkaldırı"

Erdal Şafak, Yeni Asır geleneğinin yetiştirdiği safkan bir Yeni Asır'lıdır. Yıllardır bizim grubun amiral gemisi Sabah'ı yönetiyor. Erdal Şafak'ın yöneticiliğinden daha çok yazarlığı, bilhassa dış politika konusundaki uzmanlığı dikkatimi çeker. Dış politikaya dair tüm yazılarını ilgiyle okurum her vakit. Dünkü Sabah'ta o güçlü yazılarından birini daha yazdı Erdal Şafak. Başbakan Erdoğan'ın Bali Demokrasi Platformu'nda yaptığı çok ilginç konuşmadan hareketle, derin jeopolitik kültürünü, Birleşmiş Milletler sisteminin oluşturulduğu dönemle bugünkü dönemin güç farklılaşmasını en anlaşılır biçimde köşesine yansıttı. Onun dünkü yazısını okuyan ortalama bir gazete okuyucusu neredeyse yakın dönem dünya tarihini ve BM'yi oluşturan güç ilişkilerinin değişim tarihini genel hatlarıyla öğrenmiş olur. Güçlü gazete yazarlığı işte böyle bir şeydir.
***
Erdal Şafak'ın "Bu konuşmanın metnini okuyun" demesi ve konu üzerine yazması boşuna değil. Başbakan Erdoğan bütün dünyanın gözünün içine bakarak çok tarihi bir konuşma yaptı Bali'de. Onun BM düzenine yönelik yaptığı eleştiriyi bu düzeyde ve bu argümanları kullanarak bugüne kadar hiçbir devlet adamı yapamadı. Açıkça BM'in Güvenlik Konseyi uygulamasını eleştiriyor ve bu uygulamanın adaletsiz bir dünya yarattığını söylüyordu Başbakan Erdoğan. Bu yapının sürdürülemez olduğunun kuvvetle altını çizen Erdoğan "Demokratik, eşitlikçi, adil bir küresel sisteme olan ihtiyacı" dile getirdi.
Aslında bir başka açıdan bakılırsa, dünyanın bugünkü ağalarının tamamına meydan okudu Başbakan Erdoğan. Erdal Şafak yazısının başlığı olarak boşuna "Başkaldırı" kelimesini kullanmamış. Bu konuşma ve bu konuşmada geçen kuvvetli talep ve uyarılar bir başkaldırının ayak seslerinden başka bir şey değil.
Dünya Bali'de "Kral çıplak" diyen bir sesi nihayet duydu.
***
Ben Başbakan Erdoğan'ı işte bunun için seviyorum. Vicdan taşıyan, adalet duygusunu içinde hapsedemeyen bir lider Tayyip Erdoğan. Üstelik onun ezilen, sömürülen, onuru çiğnenen dünyanın vicdanı olarak konuşması, bunu cesurca yapması bir Türk olarak bana gurur veriyor.
Başbakan Erdoğan'ın BM düzeninin bugünkü adaletsiz mekanizmalarına getirdiği eleştiri hiç kimsenin şüphesi olmasın ki geri dönülmez bir süreci başlatmıştır. Erdoğan'ın Bali'de açtığı bayrak bundan sonra başkalarının elinde de dalgalanacak ve adil bir dünya umutlarının yarattığı mevzilere dikilecektir.
Bütün bu olaylar, Türk Başbakanının bu köhne BM düzenine meydan okuması, Türkiye'nin küresel etkiler yaratabilecek bir ülke haline geldiğini de gösteriyor. Zaten Erdal şafak satır aralarında bunu da söylüyor.
ABD'ye, Çin'e, Rusya'ya, İngiltere'ye, Fransa'ya "adalet" çağrısı yapan bir Türk Başbakanı...
Türkiye'ye çok yakışan bir gelişme bu.