Erkekler uyanın, kadınlar geliyor!
2000'li yılların başında ise Megatrends'ler, yani büyük yükselişler arasında kadının yükselişi de yer aldı. Özellikle sanat, spor ve hizmet sektörü üzerinden kadın sosyal hayatın merkezinde görünürlük kazandı.
Bugün insanlık 21. yüzyılın içerisinde akıp giderken belki de ilk kez kadınlar birçok alanda damgalarını yeni yüzyıla bu ölçüde vuruyorlar.
***
Bu yükselişin izdüşümlerini en canlı şekilde kendi ülkemizde de görebiliyoruz. Her zaman yazıp çizdiğimiz gibi, insan kaynaklarımız içerisinde kadınların nitelikli artışı, hatta bazı sektörlerdeki egemenliklerinin yarattığı iyimser tabloyu bir yana bırakırsak, mesela kadınlar son yıllarda iki hamle yaptılar Türkiye'de. Bunlardan birincisi, kadına yönelik şiddete rıza göstermeyen, bu şiddeti gizleyen kadın tipinden, kendilerini yönelik şiddeti deşifre eden, hukukun konusu yapan ve bu şiddete direnen bir tipolojinin ortaya çıkmasıdır.
Bugün kadına şiddetin toplumda yarattığı tepki geçmişle kıyaslanamayacak ölçüdedir. Kadına şiddet uygulayanlar hukukun tokadını yüzlerinde hissedebilmektedir.
Kısaca kadınlar bugünün Türkiye'sinde kendilerini koruma gücüne, hukuksal ve toplumsal donanıma sahiptirler.
Bu gerçek Türkiye'nin geleceğine dönük duyduğumuz iyimserliğin garantisidir.
***
İkinci bir husus şudur: Kadınlar toplumsal hayata bazen siyaset üzerinden, bazen sivil toplum örgütleri üzerinden ülke sorunlarına müdahale eder hale gelmişlerdir.
İlginçtir, bazen de sadece kendi varlıklarının üzerinden, yani bir ana olarak, bir eş olarak veya bir kız kardeş olarak herhangi bir soruna müdahale edebilmekteler ve çarpıcı etkiler yaratabilmekteler. Son dönemde ülkemizde yaşadıklarımız bu bakımdan çok çarpıcı bir örnek oluşturmaktadır. Esasen bu örnek dünya kadınlarının mücadele tarihinde de önemli bir yer tutacaktır. Olan şey şudur: Türkiye 30 yıldır devam eden ve büyük acılar yaşanmasına sebep olan terör konusunda çözüm arayışları içerisinde. Şu ana kadar önemli mesafeler alındı. Sürece bir bütün olarak baktığımız vakit bu sürecin en önemli, en belirleyici ve en teşvik edici dinamiğinin bu ülkenin kadınları olduğunu görüyoruz.
Bu şaşırtıcı derecede böyledir ve bu süreç başarıyla sonuçlanırsa en büyük pay kadınlarımıza ait olacaktır. Zira bu dinamiğin ruhu barış isteyen, çocuklarının ölmesine isyan eden kadın tutumudur.
Bunun farkında olan siyasetçi, barış sürecinin mimarı Başbakan Erdoğan'dır. Kadınların oylarıyla on yıldır iktidarda olan Başbakan dün yaptığı konuşmada kadınlara "Siz teröre dur derseniz biter" demiştir.
Erkeklere haber veriyorum: Uyanın, Kadınlar geliyor!
Tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü'nü kutlarım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.