Kılıçdaroğlu'nun cinliği
Takıntısı yok, her yeni ve parlak fikre kapısını açık tutuyor. Bu bakımlardan çok şanslı bir parti CHP? Ancak aynı CHP bu avantajlarının pek farkında olmayan bir görüntü veriyor. Bu bir yana Kılıçdaroğlu'nun bazı siyasi hamlelerini iç tartışmalara ve parti içi muhalefete kurban ettiler CHP'liler. Genel af konusu böyledir, Kürt sorunu konusunda AK Parti'ye yaptığı işbirliği teklifi böyledir. Ancak kendi partisinden yeterince destek alamayan bu girişimler zekice düşünceler içermelerine rağmen amaçlanan hiçbir siyasi sonucu elde edememiştir.
*****
Son günlerde bu türden bir hamle daha yaptı CHP lideri. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret etti. Aslında bu bilinen ziyaretlerden değil, bu taktik bir ziyaret, bunu görebiliyoruz. Yani, bu ziyaretin arkasında bir siyasi tasarım var, daha da açarsak, negatif bir siyasi hamle yapıyor CHP lideri. Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında varolduğuna inanılan fay hattını İmralı süreci üzerinden uyandırmak, bir çatlak yaratmak isteniyor. Diğer taraftan, sürece destek vermediği yönündeki suçlamaları da bu girişimlerle etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor Kılıçdaroğlu. Bunun böyle olduğunu nerden anlıyoruz?
Şuradan: Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'na bir telkinde bulunuyor. Diyor ki, "sürece müdahale edin". Bunun tercümesi su: Başbakan Erdoğan'a müdahale edin, ona güvenmiyoruz, size güvenebiliriz. Buradan beklenen siyasi sonuç elbette bir Erdoğan-Gül çatışması yaratmak, güçlü iktidar ve uyumlu devlet bloğunda gedik açmak. Diğer yandan Kılıçdaroğlu tarafından Cumhurbaşkanı'na sorulan "MGK Hakan Fidan'a İmralı'yla görüşme konusunda bir görev verdi mi? Sorusunun aynı taktik hamlenin gereği olarak çok kurnazca sorulan bir soru olduğu çok açıktır.
****
Bu taktik hamlelerden dolayı Kılıçdaroglu'nu eleştirmek gerekir mi? Hayır asla, her siyasi parti ve lider bu tür taktikler dener ve buradan siyasi sonuçlar almaya çalışır. Bu demokrasinin içinde olan ve siyasete renk katan bir faaliyettir. Belki burada eleştirilmesi gereken husus şudur: CHP neden ana muahalefet partisi olarak halkın ondan beklediği pozitif siyaseti değil de negatif ve yıkıcı bir siyaseti tercih etmektedir?
Bunu sorgulamak da bir yere kadar bizim işimiz, ondan sonrası her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır konusuna girer.
Sonuçta her siyasi faaliyetin notunu seçim sandığında halk verecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.