İsrail'in özrü
Dün akşama doğru ajanslara düşen önemli bir gelişmedir İsrail'in özrü. Bu gelişmeyi analiz etmek gerekirse:
1- İsrail'in özrü ABD Başkanı Barak Obama'nın Ortadoğu ziyaretiyle ve bizzat ABD başkanının telkinleriyle mümkün olmuştur. Bir kere daha görülmüştür ki ABD gücü İsrail üzerindeki tek etkili güçtür.
2- Bu özür Türkiye'nin Ortadoğu'daki yüksek prestijini artıracak bir gelişmedir. Çünkü İsrail, eylemelerinden sonra özür dileme alışkanlığı olan bir ülke değildir. Bir bakıma İsrail, Türkiye tarafından diz çöktürülmüştür. Sembollere büyük önem veren Ortadoğu halkları bakımından bu bir zaferdir.
3- Şu ana kadar özür dilendiği açıklanmıştır, ancak Türkiye'nin diğer iki şartına dair herhangi bir açıklama mevcut değildir. Bu iki şarttan biri Marmara gemisinde ölenlerin ailelerine verilecek tazminat, diğeri de Gazze'deki ablukanın kaldırılmasıdır. Netanyahu, "Filistin meselesini Türkiye ile birlikte çözeriz" açıklamasını yaptığına göre bu konuda da bir ilerleme sağlanacağı anlaşılıyor.
4- ABD Başkanı Obama, Türk-İsrail ilişkilerinin normalleşmesine bu denli etkili müdahale ettiğine göre önümüzdeki günlerde Ortadoğu'da önemli gelişmeler olacağını düşünmek gerekecektir. Özellikle İran ve Suriye Türk-İsrail barışından doğrudan etkilenecek ülkelerdir.
5- Kendi Kürt sorununu çözüm yoluna koyan Türkiye önümüzdeki günlerde Filistin sorununun çözümüne dönük girişimlere kapı aralarsa küresel bir saygınlık elde edebilecektir.
6- Bütün bu gelişmeler Türkiye'nin Ortadoğu'da ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir ülke olduğunu ortaya koymuştur.
SONUÇ
Bu haberler akmaya devam ederken son gelen bilgilere göre İsrail'in Türkiye'nin bütün şartlarını kabul ettiği anlaşılıyor. Hatta İsrail bir adım daha atarak Filistin meselesini Türkiye'yle birlikte çözmeyi teklif ediyor. Bu tarihi bir gelişme olarak nitelendirilecek ölçüde önemlidir.
Ortadoğu'da yeni bir dönemin başladığına dair ilk işaretler sayılabilir.
Bu arada Ahmet Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" teziyle alay eden çok bilmişlerin olan bitene bakıp bir daha düşünmelerinde fayda var!..
1- İsrail'in özrü ABD Başkanı Barak Obama'nın Ortadoğu ziyaretiyle ve bizzat ABD başkanının telkinleriyle mümkün olmuştur. Bir kere daha görülmüştür ki ABD gücü İsrail üzerindeki tek etkili güçtür.
2- Bu özür Türkiye'nin Ortadoğu'daki yüksek prestijini artıracak bir gelişmedir. Çünkü İsrail, eylemelerinden sonra özür dileme alışkanlığı olan bir ülke değildir. Bir bakıma İsrail, Türkiye tarafından diz çöktürülmüştür. Sembollere büyük önem veren Ortadoğu halkları bakımından bu bir zaferdir.
3- Şu ana kadar özür dilendiği açıklanmıştır, ancak Türkiye'nin diğer iki şartına dair herhangi bir açıklama mevcut değildir. Bu iki şarttan biri Marmara gemisinde ölenlerin ailelerine verilecek tazminat, diğeri de Gazze'deki ablukanın kaldırılmasıdır. Netanyahu, "Filistin meselesini Türkiye ile birlikte çözeriz" açıklamasını yaptığına göre bu konuda da bir ilerleme sağlanacağı anlaşılıyor.
4- ABD Başkanı Obama, Türk-İsrail ilişkilerinin normalleşmesine bu denli etkili müdahale ettiğine göre önümüzdeki günlerde Ortadoğu'da önemli gelişmeler olacağını düşünmek gerekecektir. Özellikle İran ve Suriye Türk-İsrail barışından doğrudan etkilenecek ülkelerdir.
5- Kendi Kürt sorununu çözüm yoluna koyan Türkiye önümüzdeki günlerde Filistin sorununun çözümüne dönük girişimlere kapı aralarsa küresel bir saygınlık elde edebilecektir.
6- Bütün bu gelişmeler Türkiye'nin Ortadoğu'da ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir ülke olduğunu ortaya koymuştur.
SONUÇ
Bu haberler akmaya devam ederken son gelen bilgilere göre İsrail'in Türkiye'nin bütün şartlarını kabul ettiği anlaşılıyor. Hatta İsrail bir adım daha atarak Filistin meselesini Türkiye'yle birlikte çözmeyi teklif ediyor. Bu tarihi bir gelişme olarak nitelendirilecek ölçüde önemlidir.
Ortadoğu'da yeni bir dönemin başladığına dair ilk işaretler sayılabilir.
Bu arada Ahmet Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" teziyle alay eden çok bilmişlerin olan bitene bakıp bir daha düşünmelerinde fayda var!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.