Entellektüelin gücü
İlber Ortaylı bu ülkenin evrensel ölçülerde birkaç entellektüelinden biridir. İlber Ortaylı'nın kalibresini anlamak için onun eğitimine ve donanımına bakacaksınız. Mülkiye gibi bir okuldan mezuniyet ona yetmemiş ve gitmiş Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde de tarih okumustur. İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve Farsça gibi dilleri iyi bilir ama başka bazı dilleri de kullanabilecek kadar bildiği söylenir. İlber Hoca'yı farklı kılan özellik bambaşka bir şeydir: O iyi bir idare tarihçisidir, iyi bir Osmanlı tarihi uzmanıdır, iyi bir türkologtur tamam, ancak onu asıl birinci sınıf entellektüel yapan bambaşka alanlarda sahip olduğu derin mukayeseli birikimdir. İlber Hoca'yla oturup saatlerce Kant, Hegel veya Marks konuşabilirsiniz mesela. Sanat konuşabilirsiniz, opera konuşabilirsiniz. Rus romanı, Fransız romanı konuşabilirsiniz. Ve gram takıntısı olmayan tek başına bir adamdır ancak saçmalıklara hiç tahammülü yoktur İlber Ortaylı'nın. Nitekim Türk ve Türklük mevzuunda bilir bilmez konuşanların sayısının arttığı bir anda ortaya çıkmış ve herkese dersini vermiştir. Hocanın Türklük üzerine yaptığı açıklamaların üzerine söz söylemek artık çok zordur. Bu bilimsel açıklamalar insanların zihinlerini berraklaştırmış ve kafa karışıklığını gidermiştir. Türkiye bu meseleleri İlber Hoca'nın ayarından sonra daha sakin ve doğru bir şekilde tartışacaktır.
Teşekkürler İlber Hoca, entellektüel zekanın gücünü gösterdiğin için ve değerlerimize sahip çıktığın için.
Kültür milliyetçiliği
İlber Hoca'ya "Milliyetçi misin?" diye soruldugunda "Elbette kültür milliyetçisiyim" diye cevap veriyor. Güzel bir ifade kültür milliyetçiliği. Aslında ülkesine damardan bağlı olan şahsiyetlerin hepsi milliyetçi insanlar. Ya kültür milliyetçisi ya da bununla beraber hizmet milliyetçisi. Başbakan Erdoğan ülkeye kazandırdığı her eserden sonra "İşte gerçek milliyetçilik bu" diye boşuna haykırmıyor. Nitekim şu günlerde Moğolistan'daydı Başbakan. Aynı zamanda bir kültür milliyetçisi olduğunu hep birlikte izliyoruz. Türklerin ilk yazılı anıtlarının yer aldığı Moğolistan'da yaptıklarıyla nasıl bir milliyetçi olduğunu biraz anlatmak gerekecek: Başbakan Erdoğan ilk kez 2005 yılında gitti Moğolistan'a. Orada bulunan Göktürk Kitabeleri'nin harabe haline çok üzüldü. Türklüğün en büyük ve en anlamlı simgeleri tabiatın insafına bırakılmıştı. Oraya daha önce de Türk devlet adamları gitmişti ama sadece turistik gezi yapıp dönmüşlerdi. Tayyip Erdoğan'ın acil kaydıyla verdiği talimatla önce 50 km uzunluğunda asfalt yol yapıldı. Anıtlar korumaya alındı. Ayrıca TİKA Türk eserlerinin sergilendiği bir müze inşa etti. Türkiye'nin Başbakanı bu ülkeye ikinci kere gidiyor ve biz onun sayesinde oradaki geçmişimizi, atalarımızın eserlerini gurur ve hayranlıkla izliyoruz.
Bu gördüklerimizden sonra şimdi sormak gerekmez mi:
Kim milliyetçi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.