Reyhanlı'da ne oldu?

Olan şu: Türkiye açık bir biçimde saldırıya uğramıştır.
Saldırıda kulanılan hep olduğu gibi yerli işbirlikçilerden oluşan bir örgüttür.
50'ye yakın masum insanı öldüren ve yüzün üzerinde insanı da yaralayan bombayı patlatanlar, gelen haberlere göre yakalanmış durumdular. Bu işi yapanların yakalanmasının hiç bir öneminin olmadığını belirtelim. İşin tetikçi kısmının yakalanmış olması bu işin asıl failinin Suriye'deki Esat yönetiminin olduğu gerceğini değiştirmiyor.
Bu eylemin talimatını Beşar Esat'ın verdiği gün gibi ortadadır.
Neden öyledir anlatayım: Bir kere Esat içinde bulunduğu psikoloji itibariyle tam bir "desperado"dur. Yani gözü dönmüş, umutsuz bir haldedir.
Bu durumda olan herkes gibi başına gelenlerin sorumlusu gibi gördüğü her şeye ve herkese saldırmaktadır. Esat'ın son dönemlerde verdiği mülakatlara bakanlar iki şeyi görürler: Tayyip Erdoğan nefretini ve tehditleri. Çünkü Türkiye, Esat'ın oyunlarını bozan bir ülkedir.
Türkiye devrede olmasa Esat muhalefetin işini bir günde bitirecektir.
***
Diğer yandan bu eylemle bir şey daha net görünüyor: Suriye adlı mezhep devletinin terörü bir araç olarak kulanmakta ne kadar mahir olduğu...
Babası Hafız Esat aynı şekilde onlarca yıl terör yoluyla Ortadoğu siyasetini etkilemişti. PKK'yı Türkiye aleyhine nasıl kullandığı dün gibi belleklerimizde duruyor. Aynı mahareti oğlu da gösteriyor. Bu nedenle bu ailenin bölgede her yerde terör araçları mevcut. Türkiye'de de Esat adına eylem yapacak örgütler vardı. Daha önce bu işin taşeronluğu PKK'ya veriliyordu. Geçmişteki beş eylemi PKK yaptı. Ancak çözüm süreci ile PKK geri çekilince asıl Suriye istihbaratına bağlı terör hücrelerini harekete geçirdiler. Zaten 7 ay önce bu hücreler Hatay ve çevresinde yaşayan nusayrileri Esat lehine gösteri yapmaya zorlamış ama Türk istihbaratı o halkın temsilcilerini çağırıp "ayağınızı denk alın" diye uyarınca o plan işlememişti.
Nitekim cumartesi günkü katliamı yapanlar Esat'ın yerli uzantıları çıktı. Bunlardan Türk vatandaşı da olan Mihrac Ural adlı terörist daha bir hafta once Suriye'deki Banyas saldırısını yönetmiş ve tam bir katliam yapmıştı...
***
Peki hedefi ne bu saldırının? Esat nereye varmak istiyor? Bana göre cevabı çok açık sorular bunlar. Bütün hedef çözüm sürecini çürütmek.
Bu eylemlerle oluşturulacak olan kamuoyu tepkisini çözüm sürecinin üzerine kanalize etmek istiyorlar. Çünkü bu alanın AK parti iktidarının ve Tayyip Erdoğan'ın en zayıf karnı olduğunu düşünüyorlar. Türkiye'nin terör sorunundan kurtulması, bu sorunu çözmesi düşmanları ve Esat gibi bütün zihni melekeleri terör eksenli çalışan psikopatlar için büyük ıstıraptır.
Başta söyledik, Türkiye bir saldırıyla karşı karşıyadır. Kendi stratejimizi etkili bir biçimde hayata geçirmeliyiz. Elbette tercihimiz bu meseleye uluslararası toplumun ortak müdahalesidir. Çünkü onları da ilgilendiren bir insanlık dramı da barındırıyor Suriye meselesi... Ancak dünya bu ilgisizliğini sürdürürse Türkiye ne yapacak? Simdi yaptığı gibi öylece bekleyecek mı? Hiç sanmıyorum, bu çok kötü bir politika olur.
Hem bölgeden sorumlu bir politika izleyeceksiniz, hem iri iri laflar edeceksiniz, hem de her şeyini kaybetmiş bir diktatör katilin durmadan sizin façanızı bozmasına izin vereceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bu bölgede oyun böyle oynanmaz.
Unutmayalım ki her saldırı Türkiye'nin prestijinden bir parça koparıp götürüyor.
Tabii bu arada Başbakan Erdoğan'ın ABD seferi önemlidir. Başbakanımız Obama ile konuşurken, maalesef, bu son saldırıdan dolayı da eli güçlü olacaktır ve oradan Suriye sorununun çözümüne dair bir formülle gelme ihtimali oldukça yüksektir.