Haberi ilk duyduğumda kulaklarıma inanamadım, kimseyle tartışmaya bile gerek görmem, Valimiz Cahit Kıraç Türkiye'nin en başarılı valisiydi. İzmir onu benimsemişti ve o İzmir'e çok yakışıyordu. Aslında İzmir'e bu kadar yakışan bir vali olmasının belli nedenleri vardı, bir kere modern ve çağdaş hayatın bütün sembollerini üzerinde zorlamadan taşıyan bir valiydi Cahit Kıraç, aynı zamanda bu milletin ruh ve mana köklerine sadakatle bağlı bir yönetici. Bu yüzden Türkiye'nin bütün sosyolojisini temsil kabiliyetine sahipti ve bu yüzden İzmir gibi kozmopolit bir şehir valisini derin bir saygıyla kabullenmişti. En laik duygulara sahip olanlarla en muhafazakar duygulara sahip olanların aynı düzeyde yakınlık duydukları bir devlet adamı olmak itibariyle çok az görülen bir şahsiyetti.
***
Bu yazdıklarım sevdiğimiz bir insanın ardından yazılmış iltifat cümleleri değil, İzmir gibi güzel ve ihtiraslı bir şehir çok iyi bir lideri kaybettiği için üzülüyorum. Üzerine rehavet ve atalet çökmüş nadide bir şehri dürte dürte ayağa kaldırmış bir yöneticiydi Cahit Kıraç. Bu şehrin son 5-10 yıllık mazisine vakıf olan herkes onun İzmir'i ayağa kaldırmak için nasıl çalıştığını çok iyi bilir. Bu şehir onun çabalarıyla yeniden ritim kazandı. Her kesimin gözündeki saygınlığı sayesinde şehrin dinamiklerini işlevsel hale getirdi. Birçok sorunu sessiz sedasız çözdü, bunları yaparken bir kez bile kendi PİAR'nı yapmaya lüzum görmedi. Vali Kıraç'ın yüksek yönetici vasıflarından birisi de tartışmasız vizyon sahibi olmasıydı. EXPO'yu İzmir'e kazandırmaya adamıştı kendisini. Herkesi seferber etmişti. Bu sefer EXPO kazanılırsa bunda Vali Cahit Kıraç'ın büyük payı vardır.
Vali Cahit Kıraç'ı bu kadar beğenmemin nedenlerinden birisi de görev yaptığı dönemlerde kimsenin adamı olmamasıdır. O her zaman devletin valisi olmuş ve herkese eşit mesafede durmaya özen göstermiştir.
***
Vali Kıraç hep zor yerlerde görev yaptı. Adana'da çok başarılı oldu, depremde yıkılan Adapazarı'nı yeniden kurdu. İzmir'de de çok başarılı bir valilik yaptı. Yine tesellimiz o ki, yeni görev yeri Diyarbakır'a gönderilirken bu bir tenzili rütbe olarak taktir edilmedi. Çözüm süreci sonrasında 30 yıllık bir alt-üst oluşu düzeltecek bir yönetici akla ve itimat merkezine ihtiyaç duyulduğu için bizim sevgili valimizi Diyarbakır'a tayin ettiler. Yani bu tayinin arkasındaki düşünce somut başarıdır. Bu dahi onunla ilgili kanaatlerimizin ne kadar sahici olduğunu göstermiyor mu?
Diyarbakırlıları kutlarım, çözüm süreciyle yeni bir döneme girerken bu ülkenin en değerli valisine sahip oldular.
Sayın valimize yeni görev yerinde başarılar dilerim.