Başbakan ne dedi?
Bütün bunlar olurken mücadelenin kalabalıklar üzerinden verilmeye başlandığı görüldü. Taksim Meydanı'nı dolduran kalabalıklar batılı çevreler tarafından ilk başta Türk halkının tamamı zannedildi. Ardından başbakan milletin çoğunluğunun kendi arkasında olduğunu göstermek için halka devreye soktu. Başbakanın ağır eleştirileriyle birlikte batı algısı birden değişti. Bir anlamda batı işin içinde bir iş olduğunu görmekte gecikmedi.
Cumartesi ve Pazar günü düzenlenen AK Parti mitingleri biraz da bu yanlış algıyı düzeltmek için düzenlendi.
***
Cumartesi günkü Sincan mitinginde Başbakan iki önemli konuyu gündeme getirmişti. Birincisi sünni ile Alevi'nin birbirine üstünlüğü olamaz dedi Başbakan. Çünkü alevilerin sokak eylemlerine çekilmeye çalışıldığını gördü. İkinci önemli mesajı Gezi Parkı içindi ve oranın boşaltılacağını söyledi. Nitekim iki saat sonra bu gerçekleşti.
Dünkü İstanbul mitingine gelince: Bir kere bilinmelidir ki bu çapta bir mitingi herhalde dünyada gerçekleştirebilecek bir başka siyasi kuruluş yok. Bir milyon insanın Kazlıçeşme'de toplanması herhalde sadece siyasetle izah edilemez. Oraya gelen insanlar aynı zamanda bir rahatsızlığın bir öfkenin ifadesidir. Bu ülkede 20 gündür oynanan hükümet devirme oyununa açık bir tepkiydi. Gezi oyununu kuranlara "Ben de varım unutma" mesajı verdi yüz binler.
***
İstanbul mitinginde de yeni ve önümüzdeki günlerde gündemi belirleyecek açıklamalar yaptı Başbakan Erdoğan. Bir kere her geçen gün yaşananlara dair daha açık konuşmalar yapıyor. Dünkü mitingde en dikkat çeken sözleri Koç Holding ile ilgili olanıydı. Bu holdinge ait şirketlerin eylemcilere lojistik destek yaptığını söyledi Başbakan. Ama bir başka şey daha söyledi: "Bunun bedelini ödeyecekler!"
Bu satırların yazarı söz konusu holdingle başbakanların restleşmelerinin tarihini biraz bildiği için önümüzdeki günlerin çok ilginç gelişmelere gebe olduğu haberini verebiliyor.
Bu savaşta siyasetçiler, başbakanlar hep kaybetti.
Holding hep kazandı.
Bakalım bu kez kim kazanacak.
Sonuçta Başbakan'ın artık sadece gardını almakla kalmadığını, kılıçlarını da çektiğini gördük dün İstanbul'da...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.