Gezi ve Mısır

Mısır'da demokrasiye karşı yapılan askeri darbe sonrasında Türkiye'deki bazı dönme liberaller şöyle söylediler: "Bu gelişmeden Tayyip Erdoğan ders çıkarmalıdır."
Tayyip Erdoğan ders çıkarır mı çıkarmaz mı bilmem ama ben kendim için çok çarpıcı dersler çıkardım.
Çıkardığım birinci ders şu: Bizde Gezi Parkı eylemlerinin başladığı 30 Mayıs gününden hemen iki gün sonra ortada büyük bir hilenin olduğunu anlamış ve "Gezi Parkı olayı siyasi tarihimizin en büyük sahtekarlığıdır" inancımı her bir vesile ile dile getirmiştim.
Geçen günler benim bu tespitimi haksız çıkartacak tek bir gelişmeye bile tanık olmadı.
***
Mısır'da yaşanan askeri darbeyle birlikte iyice anladım ki Gezi Parkı işi sadece sahtekarlık değil; aynı zamanda çok büyük tezgahmış.
Yeni anladığım husus bu tezgahın yerli malı bir tezgah olmadığıdır. Bütün senaryo kurma yeteneğimi ve bütün komplo teorileri üretme kapasitemi iptal ederek söylüyorum: Hem Gezi Parkı işi hem de Mısır darbesi bir gavur icadıdır.
Böyle diyorsun ama ya kanıt?
Kanıt...
1- Başta ABD ve batı darbeye darbe diyemiyor. Kendi yarattığı pisliğe pislik diyemiyor yani. Söylenen doğru; Gezi Parkı için 17 kez açıklama yapan ABD niçin susuyor?
Ya aleme her daim demokrasi dayağı atan batı?
Niye darbeyi destekliyor sizce?
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bild, Batı'yı "demokrasiyi engellemeyelim" diye uyarıyor.
Anlaşılıyor ki Müslüman uyanışı batıyı korkutuyor.
Müslüman modernleşmesinden demokratik sistemi benimseyen ve kurallarına itaat eden bir yapının ortaya çıkması batının çıkarlarına uygun düşmüyor.
2- Batılı yazar ve çizerler nedense Mısır darbesini hep başbakan Tayyip Erdoğan'la ilişkilendiriyorlar.
Jewish Press adlı bir site Mursi'nin yanına Erdoğan'ın karikatürünü koymuş ve altına da yazmış: Gitti gidiyor! "Mursi gitti sırada Erdoğan var" diyor yani.
Kanıtları zenginleştirelim mi?
New York Times gazetesinde David'i Books adlı bir yazarın yazdıkları tuzakçıların testisinden su sızdırıyor: Adam diyor ki, Türkiye, Endonezya ve Mısır gibi ülkelerde İslami hareketlerin iktidarları seküler hayat tarzı için tehlike teşkil ediyor. Darbeleri desteklemek lazım diyor arkadaş sizin anlayacağınız.
Tehlikeli gördüğü ülkeler arasında Türkiye'yi de sayması ilginç değil mi?
***
Şimdi Gezi Parkı eylemlerini bir kez daha düşünelim: Ağaç sevgisinin bir günde nasıl iktidar devirme ihtirasına dönüşüverdiğini hala izah edememizin nedeni AB'nin ve ABD'nin acentasını yeterince bilemiyor olmamızdı.
NYT yazarı o acentayı bize açıklıyor.
Şimdi Gezi Parkı'nda ne yapılmak istendiğini anlıyoruz.
Polisin neden yerden yere vurulduğu daha iyi anlıyoruz.
Polis engelinin aşılması halinde Türkiye bir "iç savaş- Tayyip Erdoğan'ın istifası" seçenekleriyle karşı karşıya bırakılacakmış meğer.
Ya Erdoğan istifa edecek ya iç savaş!
Seç seçebilirsen...
Mısır bize daha neler öğretecek bakalım!