"Değerli yalnızlık"
Bu milletin tarihine, inancına, davasına, ruh köküne ne kadar yabancı, çürümüş ve yozlaşmış adam varsa hepsi "değerli yalnızlık" sözünü sözüm ona alaya alıyorlar.
Çok ilginçtir, bu tayfanın neredeyse tamamının gözle görülür iki özelliği var: birincisi, hepsi Aydın Doğan medyasının tosunları; ikincisi yine bunların tamamı eski komünist, yeni liberal, daha doğrusu "dönme liberal".
***
Önce şu eleştirilen söze bakalım: nedir "değerli yalnızlık"?
Türkiye neden değerli bir yalnız?
İnsanlığa karşı bir suç işledi de onun için mi yalnız kaldı?
Kendi halkına karşı katliam mı yaptı?
Kişiliksiz bir uluslararası tavır veya söylem mi geliştirdi?
Elindeki güç ve imkanları ahlaki ve insani ölçüleri zorlayarak ve bu ölçülerin aleyhine mi kullandı?
Hayır, hiçbiri değil...
Suriye'deki zalim diktatöre "halkına zulüm etme" dediği için yalnız kaldı Türkiye?
Esat denen insan kasabından katlettiği yüz bin Suriyelinin hesabını sorduğu için yalnız.
Dünkü gazeteleri görmüş olmalısınız; yüzlerce çocuğu kimyasal bombalarlarla katletti Esat.
Türkiye bu alçağa karşı çıktığı için "yalnız".
Mısır'da demokrasinin haysiyetini savunduğu için "değerli yalnız" Türkiye.
Seçilmiş bir iktidarı darbeyle deviren kara suratlı heriflere eyvallah demediği için bizim sözüm ona aydınımız eleştiriyor Türkiye'yi.
Türkiye'yi olayları kenardan izleyen "Ahlaksız çoğunluk" un içine davet ediyorlar.
***
İçinde bir gram tarih şuuru olmayan, ahlak olmayan, merhamet olmayan, insanlık olmayan bir çoğunluk bu.
Yıllar önce bir karikatür görmüştüm: bir koyun sürüsü uçuruma doğru koşuyordu ve içlerinden bir tanesi yönünü başka tarafa çevirmişti. Diğer koyunlar o "tek" koyuna hakaret ediyorlardı.
Türkiye'yi "yalnız" kalmakla suçlayan o "ahlaksız çoğunluk" a mensup olanların, Amerikası, Avrupası, Arabistan'ı ve tabi Aydın Doğan yazarları ile hepsi, işte o uçuruma koşan koyunlardan farksız.
Ahlak ve vicdan olmadığı gibi akıl da yok bunlarda.
Gittikleri yer tarih önünde uçurumdur.
Gelelim tekrar şu "değerli yalnızlık" meselesine.
Bu kavramlaştırmayı yapan danışman arkadaş elbette bir gerçeği tespit etmek için kullandı bu ifadeyi.
Onurlu, saygın, çağrışımları çok zengin ve Türkiye'nin asil duruşunu da ifade kabiliyetine sahip bir kavramlaştırma bu.
Peki ama tam anlamıyla gerçeği ifade ediyor mu?
Hayır etmiyor...
Türkiye izlediği politikadan dolayı yalnız mı acaba?
Adeviye meydanında günlerdir demokrasi mücadelesi veren milyonlarca Mısırlı kimin dostu?
Suriye'de diktatörle savaşan mücahitler, dünyanın tanıdığı meşru yönetim kimin dostu ve kimin yanında?
Tunus kimin yanında?
Stratejik çıkarlarını bir kenara koysa batı dünyası bile Türkiye'ye özeniyor ve kendi içini, Türkiye'nin tutumundan dolayı yiyip bitiriyor.
Onun için Türkiye yalnız filan değil; Türkiye tarih önünde gerçek bir ahlak ve insanlık sınavı verirken kendisi dışındaki dünya rezilliğin, ahlaksızlığın, haysiyetsizliğin ve insanlığın değerlerinden kopmuş olmanın sürüklediği bataklıkta debelenip durmakta.
Türkiye hali hazırdaki tutumuyla gelecek nesillere "onurlu bir vatan" bırakıyor.
Teşekkürler Türkiye!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.