"Gabi" lik bir hastalıktır!

Osmanlı Türkçesinde "Gabi" derler böylelerine.
Şahsiyetlerine sinmiş bir nezaket anlayışına sahip değillerdir.
İnsana insanlıktan kaynaklanan saygı duyma refleksleri yoktur.
Suratlarına baktığınız vakit paçalarından öfke, kin ve güvensizlik bir kirli su gibi akar.
Sevgiliniz gibi gördüğünüz bir şehre çalışmaya gelirsiniz; CHP'nin İl Başkanı en içten bir nezaket ve incelikle size "İzmir'e hoş geldiniz" der ve siz bu şehre daha da çok bağlanırsınız.
Ama aynı partinin o "Gabi" belediye başkanı, daha geldiğiniz gün "hoş geldin" demek bir yana, sizin için "Beni yıkmak için Ankara'dan getirdiler" diye dedikodu yapar, çamur atar.
Kendi partisinin milletvekiline (Mehmet Ali Susam) ulu orta galiz küfürler eder; o çirkin dili "Seni milletvekili yapanın..." noktasına kadar taşır, hem sövdüğü kişiyi milletvekili yapan halka, hem de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na kadar ulaştırır.
"Gabi"dir ama "gabi"liğin de bir sınırı olmak gerekir; bu adamda sınır yok; örneğin hızını alamaz ve İzmirlileri "Vurdukça yalakalık yaparlar" biçiminde tarif eder.
Açıktır ve kısa İzmir tarihinin kesin tespitidir ki bu kişi, belediyecilik tarihinin en başarısız belediye başkanıdır.
Güzel İzmir'i bir mezbeleliğe dönüştürmüştür.
Çünkü yeteneksizdir!
Tekrar nezakete dönersek:
Bu şehir, dün cereyan eden bir olay üzerinden, bir doğal afet gibi İzmir'in üzerine çökmüş olan bu "Gabi" ile onun siyasi rakibi arasındaki kalite farkına dikkat etmelidir.
"Gabi" radyoda konuşuyor ve nezaket sahibi rakibi için bakın neler diyor: "Bize benzeme kardeşim!".
Kim bu kastettiği adam?
Cumhuriyet tarihinin en başarılı bakanı; Binali Yıldırım.
Ve Binali Yıldırım o "Gabi" radyoda konuşurken onun hasta kardeşi Azmi Kocaoğlu'nu hastanede ziyaret ediyordu.
Hakaretle nezaket arasındaki farkı görüyor musunuz?
Bölücü ve dinci partilere bile belediye reklamları verirken, İzmir'in kimlik ögesi Yeni Asır'a reklam vermemesini hiç ciddiye almıyoruz; onun için de 300 yıl yolsuzluk iddiasıyla yargılanan bir "Gabi" ye yaptığı şeyin suç olduğunu hatırlatma gereği dahi duymuyoruz.
Ama biz nezaketsiz ve kaba saba bir belediye başkanı tarafından yönetilmekten artık hicap duyuyoruz.
Sadece şunu söylüyoruz:
Bu şehre kimliğini veren nezaket, zarafet, estetik gibi değerlerden bihaber bir "Gabi" tarafından daha fazla incitilmesine müsaade edilmemelidir.
Bugün son gün!
CHP'nin çok güzel, çok kişilikli adayları var.
Bu adayların birçoğu ziyaretimize geliyor, onların kalitesinden, zarafetinden, donanımından etkileniyoruz.
Böyle insanların aday olmasından dolayı İzmir'i kazançlı sayıyoruz.
Yeni Asır olarak elimizden geldiği kadar toplumun onları tanımasına çaba gösteriyoruz.
Ama tepede öyle bir "Gabi" oturuyor ki, CHP'nin tüm pırıltılarını gölgeliyor.
CHP Genel Merkezi bu "Gabi"yi geri çekmeli ve yerine İzmir'e "uygun" bir aday koymalıdır.
Yazık İzmir'e!..