Hüseyin Kocabıyık

Ergenekon ve Balyoz lobisi

AK Parti Milletvekili Yalçın Akdoğan yazdığı bir köşe yazısında Cemaati kastederek "Milli orduya kumpas kurdular" diye yazdıktan sonra, Ergenekon ve Balyoz lobisi tam gaz harekete geçti.
Elbette bunun nedenlerinden birisi Yalçın Akdoğan üstadımızın öyle sıradan bir milletvekili ve sıradan bir karar alıcı olmamasıdır.
Yalçın Akdoğan hem gelişmiş devlet ve hukuk bilincine sahip bir siyaset adamıdır hem de insan olarak vicdan melekesi çalışan birisidir.
Söylediği sözü eleştirecek değilim, belki haklıdır belki değildir, ancak bu açıklamayı zamansız bulduğumu belirtmeliyim.
Bir kere Yalçın Akdoğan'ın söylediği bu söz belli ki yeni bir tespit değil; o zaman bu kadar pis bir kumpas ve böylesine bir adaletsizlik var idiyse niye bu meseleyi daha önce dile getirmedi?
Bu soru Yalçın Bey'e hayatının her karesinde sorulacaktır, buna hazır olmalı.
***
Meselenin bir başka boyutu şu: Konu hem Ergenekon lobisi hem de 17 Aralık darbecileriyle mücadele eden hükümet çevrelerinde öyle ele alınıyor ki, sanki bu ülkede hiç Ergenekon yoktu, Balyoz diye bir darbe girişimi hiç olmadı da Cemaat bu zavallı insanları karalamak, hapse tıktırmak için suç delili üretti.
Yapmayın beyler, ne kendinizi, ne de bizi bu kadar saf yerine koyun. Biz o dosyaları gördük, o dosyalarda çok şey var ve her şeyden önce darbe hazırlıkları var.
Zaten Yalçın Bey tartışmalar başka bir mecraya kayınca ve konu lobi tarafından istismar edilince o meşhur açıklamasını tavzih etme lüzumu duymuştu.
***
Sonuç olarak:
17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin yarattığı yargı sendromundan hareketle Ergenekon ve Balyoz darbecilerini aklama çabalarını son derece rahatsız edici buluyor ve buna başta istemeden de olsa Yalçın Akdoğan ve hükümetin neden olduğunu düşünüyorum.
Gerçek ters yüz edilemez; Ergenekon ve Balyoz dosyalarında sağlam suç kanıtları olan davalardır.
Oradaki yanlış, ki Yalçın Akdoğan muhtemelen onu kastetmiş olabilir, bu yargılamalar esnasında yapılan usul hatalarıdır.
Evet, Anayasa Mahkemesi'nin de tespit ettiği gibi bu davalarda çok hatalar yapılmıştır.
Yargılamayı yapan yapan hakim ve savcıların paralel yapıyla ilgileri önemli bir konudur.
Verilen cezalar yüksektir.
Lehte deliller yeterince değerlendirilmemiştir.
Muhtemel ki kurunun yanında yaş da yanmıştır.
Zaten bu sebeple de davaların yeniden ele alınması, yeniden bir yargılama yapılması; örneğin İlker Başbuğ'un derhal özgürlüğüne kavuşması gereklidir.
Ama söz konusu lobinin yürüttüğü bu davaların bütünüyle uydurma olduğu kampanyası hepimizin yaşadığı tarihle alay etmek anlamına geliyor.
O nedenle iki şeyi bir birinden ayıralım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.