Giriş Tarihi: 31 Ocak 2014, 20:05
Bedri Rahmi'nin bir şiirinde geçer aşağıdaki dizeler:
"Şairim,
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası,
Ayak seslerinden tanırım!.."
Bir meziyet değil belki ama ben de darbeyi, gözlerimi bağlasanız ve bir kör kuyuya atsanız, sadece ayak seslerinden değil, kokusundan tanırım.
Pis ama çok pis kokar darbeler ve darbeciler.
Buna rağmen kolay değildir darbeyi ve darbeciyi keşfetmek.
Çünkü darbeler ve darbeciler de yeni darbe teknolojileri geliştiriyorlar.
Yeni yöntemler, yeni araçlar kullanıyorlar.
Ama hangi yeni yöntemi, hangi yeni aracı kullanırlarsa kullansınlar, erbabı için onları tespit etmek zor değil.
***
Sensörlerimin darbeyi ve darbeciyi kolayca sezebilmesi şöyle mümkün oluyor:
Darbeci, kafası mekanik çalıştığı için, genellikle seçim öncesi harekete geçer. Millet iradesini ifsat onun birinci amacıdır.
Bu bir...
İkincisi, darbeci darbeyi halkın sevdiği bir siyasetçiye karşı yapıyorsa eğer, öncelikli olarak o siyasetçinin halkla arasındaki ünsiyetin dayanağı olan güven sütununu yıkmaya çalışacaktır.
En kestirme yol o siyasetçiyi yolsuzlukla suçlamaktır.
Üçüncüsü, darbeci yıkım operasyonu için bir resmi statüyü kullanır.
Darbe eskiden ordu üzerinden yapılırdı.
Sonra post-modern darbe teknolojisi geliştirildi ve 28 Şubat ve 27 Nisan'da olduğu gibi asker- yargı ortaklığıyla kotarılmaya başlandı.
Son iki darbe, yani 27 Nisan 2007 darbesi ve 17 Aralık 2013 darbesi başarılı olamadı; zira milli irade güçleri tarafından püskürtüldü.
***
Şimdi bana soranlar olacaktır: "peki anladık beyim de, hiç mi yolsuzluk yok bu son işte?"
Cevabım şudur: vardır, muhtemelen yolsuzluk yapılmıştır; ancak yolsuzluğun en adisi, en şerefsizi, bütün yolsuzlukların kaynağı ve anası milli irade ve demokrasi yolsuzluğu ve hırsızlığıdır, kimse bunu unutmasın.
Ve milli irade hırsızlığı için yargı erki üzerinden hükümet yıkmaya çalışanlar ve yaptıkları eylem ortada durup dururken bizi, gerçek ya da değil, bazı iddialarla körlüğe davet edenler, hedef şaşırtanlar doğrudan doğruya ahlaksızlık etmektedirler.
Biz yarın yolsuzluk yapılmışsa hesabını sorarız; ya bu demokrasi ve istikrar hırsızlarından kim hesap soracak?
17 Aralık bir darbe girişimiydi...
Amacı Türkiye'yi tökezletmekti...
Kısmen başarılı oldular.
25 Aralık doğrudan bir hükümet devirme girişimiydi.
Geri püskürtüldüler!...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.