İstanbul Tüpraş Stadyumu'nda oynanan maç, futbolseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Göztepe, Beşiktaş deplasmanında 2-0 geriye düştüğü karşılaşmada, adeta bir kahramanlık destanı yazarak 4-2'lik bir galibiyetle sahadan ayrıldı. Bu sadece bir galibiyet değil, aynı zamanda Göztepe'nin tarihine kazınacak bir zaferdi.
Maçın başında herkes, Beşiktaş'ın güçlü kadrosunun ve dev bütçesinin karşısında Göztepe'nin işi çok zor olduğunu düşünüyordu. Ancak Göztepe'nin savaşı bitmedi. 2-0 geriye düştükten sonra, takımın sahada sergilediği performans gözler önüne serdi ki, bu takım asla pes etmeyecek. Bokele, Taha Altıkardeş, Fofana ve Tijanic'in golleriyle Göztepe, tarih yazdı. İzlediğimiz geri dönüş, sadece bir futbol mücadelesi değil, aynı zamanda bir inanç, bir azim örneğiydi.
Bu olağanüstü galibiyetin baş mimarı, Göztepe'nin teknik direktörü Stanimir Stoilov'dur. Stoilov ve oyuncuları, Tüpraş Stadyumu'nda savaşçı bir duruş sergileyerek rakibine korku saldılar. Maç boyunca, Göztepe'nin her bir oyuncusu adeta birer asker gibi savaştı. Gözlerime inanamadım, yıllardır Göztepe izliyorum ama böylesini görmedim. 2-0 geriye düştükten sonra, bu kadar güçlü bir rakibe karşı bu kadar savaşçı bir ruhla maçı çevirmek, takımı sadece galibiyete değil, tarihe de taşımak demekti.
Beşiktaş için ise oldukça zor bir dönem başlıyor. Öyle büyük bir bütçe, öyle büyük bir taraftar kitlesi ve hedefler varken, Göztepe gibi bir takıma karşı mağlup olmak, Beşiktaş camiası için ağır bir darbe. İnanmış bir ordunun, karşısında inanılmaz bir mücadele gören Beşiktaş için bu gece, sadece bir kayıp değil, çok daha fazlasıydı. Tüpraş Stadyumu'ndaki bu maç, Beşiktaş'ın futbolculuk tarihine kötü bir anı olarak kazınırken, Göztepe tarihine ise zaferin ve direncin sembolü olarak yazıldı.