AK PARTİ BÖLÜNÜR MÜ?
Ekmeleddin İhsanoğlu ismi ve onun çatı aday olarak ortaya çıkartılması yeni bir siyaset teknolojisinin denendiği izlenimini veriyor bize.
Son on yıldır Tayyip Erdoğan'ı alaşağı etme, Ak Parti hükümetini yıkma amaçlı bir kolektif çalışma sürdürüldü. Bu hedefe ulaşmak için asker kullanıldı, Anayasa Mahkemesi kullanıldı, yargı kullanıldı, medya zaten bu şebekenin ana karargah unsuruydu, o kullanıldı; iri kıyım sermaye ve son olarak da aktif bir biçimde sokak kullanıldı.
Ve en son olarak da devlet içinde örgütlenmiş paralel yargı ve polisler eliyle doğrudan Tayyip Erdoğan'ın hedef alındığı ve hükümeti yıkmayı amaçlayan darbe girişimi yaşandı.
Tüm bu olayların ayrıntılarını senelerdir yazıp çiziyoruz. Gerçek olan şu: Tayyip Erdoğan kendisine dönük bu siyasi suikastların hepsini püskürtüp ayakta kalmayı başardı.
Bu saldırıların tamamı meşruiyet dışı bir iktidar arayışını ifade ediyordu.
Bu saldırılar Tayyip Erdoğan'ı yıldırmadı; zaferlerini cumhurbaşkanlığı ile taçlandırmaya hazırlanıyor.
Ama bir başka gerçek var: 12 yıldır onu gömmeye çalışan şebeke de pes etmiş değil; onlar da yeni yıkım teknikleriyle devredeler.
"YENİ İKTİDAR YİNE AK PARTİ'DEN ÇIKAR"
Bu söz Merhum Aydın Menderes'e ait bir sözdür ve bizzat bana söylenmiştir. Aydın Bey muhalefet partilerinin ne bugün ne de gelecek için herhangi bir umut vermediklerini ve bunlardan bir iktidar çıkmayacağını söylüyordu.
Soruyorduk; Peki, yeni iktidar nereden çıkar? O bize "Ak Parti'nin içinden çıkar" diyordu. Yani yeni iktidar bir gün Ak Parti bölünürse onun içinden çıkar demeye getiriyordu.
O gün Aydın Menderes'in bu görüşünü fazlaca spekülatif bulmuştum; ancak bir sabah uyandığımda beşi benzemez ne kadar muhalif odak varsa etrafında birleştikleri bir cumhurbaşkanı adayıyla yüz yüze geldik.
Bu adayın arkasında MHP var, CHP var, küçük partiler var, Demirel'in adamları var, Özal'ın yaşlı siyasetçileri var, 27 Nisan 2007'de 367 ayıbına destek veren Mehmet Keçeciler var, medya var, sermaye var; var da var!
Bu tablo bize yapılmak istenene dair güçlü ipuçları veriyor:
1- Yıkım şebekesi hala faaliyette ve güçlü hamleler yapmaya hazırlanıyor.
2- Son günlerde "merkez birleşmeleri" lafının çokça kullanıldığını, adı "merkez" olan partilerin kurdurulduğunu bir yere not edelim.
3- Nevzat Yalçıntaş gibi kindar ve muhteris adamların ortada fink attığını da görelim.
4- Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kaybedeceği bir seçime girdiğini bile bile bunu kabullenmiş olmasını da yeni baştan düşünelim.
5- Ve tabi Abdullah Gül'le Tayyip Erdoğan arasına fitne sokmak için neredeyse bir nifak ordusunun faaliyette olduğunu bilelim.
YIKMAK İÇİN YENİ TEKNOLOJİ
Benim iddiam odur ki şebeke yeni bir yıkım teknolojisi deneyecek ve Ekmeleddin İhsanoğlu yeni bir planın öncü aktörü. Yeni yıkım planı daha öncekiler gibi hukuk ve demokrasi dışı yöntemleri kullanmayacak, zira bunlar kullanıldı ve başarılı olunamadı, Tayyip Erdoğan hepsinden güçlenerek çıktı. Şimdi aynı şebeke meşru, demokratik siyasi yöntemler üzerinden aynı amacına ulaşmaya çalışacak. Tayyip Erdoğan'ı sistemden tasfiye etmek için onun arkasındaki örgütlü yapıyı, onun karargahını ve eylem merkezini dağıtacaklar, bölecekler, zayıflatacaklar...
Bir başka deyişle AK Parti'yi bölüp onun içinden bir merkez partisi çıkarmak.
Bunu yapabilirler mi?
Orasını ben bilemem, ama bildiğim şu ki oynadıkları oyun cumhurbaşkanlığı seçimi değil; ondan sonrasının dizaynı.
Bildiğim ve gördüğüm ikinci şey de şu: yıkım ittifakı eski teknolojiyi, yani meşru olmayan yöntemleri kullanmaktan vazgeçtiler. Şimdi demokratik, meşru yöntem ve teknolojiler deneniyor.
Benim merak ettiğim husus şu : meşru olmayan yöntemlere karşı direnç geliştiren ve kendisini korumayı öğrenen AK Parti, meşru siyasi yöntem ve araçlarla kendi üzerinde oynanan oyunlara aynı ölçüde direnç geliştirebilecek mi?
Kendini korumayı başarabilecek mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.