Siyasetle uğraşanların hep bildiği, basit ama kullanışlı bir taktik davranış vardır: Eğer işler iyi gitmiyorsa, üzerinizde çok fazla basınç oluşmuşsa, birden fazla riskin tehdit ettiği bir sürecin içine girmişseniz, rakiplerinizin dikkatini dağıtacak bir düşman yaratın; bir kişiyi ya da bir kurumu siyaset bağlamında düşmanlaştırın.
Danışmanlar liderlerin önüne hep bu tür taktik hamleler koyarlar ve liderler de bu hamleleri yaparlar. Sonuç alabilirler mi? Her zaman değil, bazen sonuç verir, bazen sonuç vermez. Hamlenin yaratıcı olmasıyla ilgilidir sonuç verip vermeyeceği.
Mesela CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun son yaptığı hamleyi ele alalım: "MİT CHP'yi dinliyor, hatta karıştırmak istiyor. Bunun için ekip kurdu" açıklamasını yaptı Kemal Bey. İddia sahibi herhangi biri değil, bu ülkenin başbakan adayı. Şimdi soru şu: Ana muhalefet liderinin bu hamlesinin bir endişeden kaynaklanmadığı belli. Eğer öyle olsaydı, böyle bir endişeyi haklı gösterecek delil ve vesika koyardı ortaya. Belli ki yukarıda sözünü ettiğim türden tipik bir siyasi taktik hamle bu.
Böyle bir hamle yapmak CHP liderinin en doğal hakkıdır, ancak sorun şuradadır ki; bu hamle bayat, daha önce denenmiş bir hamle.
Hatırlayalım, 7 Şubat 2012'de Cemaat mensubu cin fikirli bir savcı MİT Müsteşarı'nı ve MİT'in Kürt meselesiyle ilgili çalışmalarını mercek altına almış ve soruşturma başlatmak istemişti. Amaç bir süre içinde anlaşılmıştı: Aslında Savcı'nın -bunu cemaat diye de düşünebilirsiniz- MİT'le bir derdi yoktu, asıl dertleri dersaneleri kapatmaya hazırlanan Hükümet ve Başbakan Erdoğan'dı. Onu MİT üzerinden sıkıştırıp, dersanelerin kapatılmasını engellemek, bir dehşet dengesi oluşturmak... Bu anlaşıldı.
Bu oyunu kuranlar kendileri için bekledikleri hiçbir sonucu alamadılar ama devletin MİT gibi bir kurumunu tartışmaya açtılar, dünyaya kendi vatandaşlarına tuzak kuran, onları öldüren bir devlet aygıtı gibi tanıttılar.
MİT'in tarihindeki en başarılı operasyonu deşifre ettiler. O operasyon başarısız oldu, o cemaat de helak oldu gitti.
Şimdi bu denenmiş taktik mantığını CHP lideri deniyor. Başarılı olabilir mi? Pek sanmıyorum, bayat ve daha önce denenmiş bir taktik kalıbı siyaset için kullanmak, üstelik içinde bir yaratıcılık olmadığına göre, niye başarılı olsun ki!
Elbette Kemal Bey'in bu çabalarını, bu siyaset marjlarını zorlamasını anlayabiliyoruz. Ancak, CHP'nin içine düştüğü bunalımı denenmiş bazı taktik hamlelerle aşamayacağını da biliyoruz ve kendilerinin de bilmelerinde fayda görüyoruz.
Siyaset bilimi ve pratiği bize, problemlerin siyaset üreterek aşılacağını söylüyor; taktik üreterek değil!..