Hüseyin Kocabıyık

CHP'Lİ SİYASETÇİLER NİÇİN BU KADAR NEZAKET ÖZÜRLÜDÜR?

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığına geldiği günden beri CHP hırçınlığı, muhalefet hoyratlığı, sertliği hızla tabiat değiştirdi ve bir bakıma siyasette olağan olan bu özellikler yerini kabalığa, küfürbazlığa, nezaketsizliğe ve hödüklüğe bıraktı.
Kabalık ve nezaketsizlik en başta Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzında bir CHP'li karakteri olarak tezahür ediyor. Ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına kavgada ağza alınmayacak laflarla saldırıyor. Devlet adabı, devlet büyüklerine saygı gibi hassasiyetlerin hiçbirine riayet etmiyor CHP lideri.
Zaten bu küfürbaz, bu adi, bu çirkin üslup belli ki bir ortak strateji olmalı, zira CHP yandaşı gazeteciler, gazeteler ve televizyonlar sabah akşam aynı aşağılık dili kullanıp duruyorlar.
(Tayyip Erdoğan da bir diktatör olduğu için bu küfürlerden büyük haz duyuyor, bu gazetelerin ve siyasetçilerin kendisine durmadan küfretmesine müsaade ediyor!)
Mesela İzmir deyince insanın aklına eskiden hangi kavramlar gelirdi bir düşünün? Nezaket, estetik, zarafet, saygılı üslup ve görgü kurallarına riayet gelirdi değil mi?
Ya şimdi? Kabalığın, nobranlığın, hödüklüğün daniskası bu şehirde görünür oldu. Ayrıca şu bir gerçektir: bu şehrin karakterini bozan da taşra kökenli CHP'li siyasetçilerdir. Bundan en ufak bir şüpheniz olmasın.
Alın size İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu: kendi partisinin milletvekiline kameraların önünde ana avrat dümdüz gittiğini bütün Türkiye izlemedi mi?
CHP'li siyasetçilerin hepsinin nezaketsiz ve kaba davranma eğilimli olduğunu söylemiyorum elbette. CHP'nin içinde medeni tavırlı, nazik siyasetçiler de var; ancak görünür olanların çoğu sokak ağzıyla siyaset yapan adamlar.
Alın size CHP il başkanının tipik kaba saba CHP'li ağzı: Kocaeli Büyükşehir Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu İzmir'e ziyarete gelmiş. O seçilmiş bir başkan ve şehrimizde misafir. Aziz Kocaoğlu'nu partizanlık ve ayrımcılık yaptığı için eleştiriyor. Üstelik de bunu siyasi nezaket içerisinde yapıyor. Önce Aziz Kocaoğlu'nun o nobran ve kaba tavrıyla karşılaşıyor. Ardından CHP il başkanı Bedri Serter'den geliyor CHP cibilliyetine uygun saldırı. Şu sözlere bakın: "Gitsin çöplüğünde ötsün".
CHP'yi temsil kabiliyeti en üst düzeyde bir üslup değil mi?
İşte İzmirli CHP'liler bu yöneticilere oy verecek!

AK PARTİ'NİN DEMOKRATİK MEKANİZMALARINA ZARAR VERMEYİN!

Ak Parti milletvekili adaylarını çok büyük özenle seçiyor. Seçimin her aşamasında demokratik mekanizmaları devreye sokuyor, daha açıkçası sandık koyuyor ve kamuoyunun adaylarla ilgili kanaatlerinin sandığa yansımasına zemin hazırlıyor.
Mesela çok güzel, cıvıl cıvıl bir temayül yoklaması yaşandı İzmir'de. Binlerce insan tatil gününü sandığa koşarak değerlendirdi. Tam bir demokrasi şöleniydi. Ama bir kısım muhteris kurnaz bu demokratik işleme hile katmaya çalıştı. Allah'tan Ak Parti'nin İl Başkanı Bülent Delican sandığa hile karıştırmak isteyenlere izin vermedi ve işin demokratik özünün lekelenmesini önledi.
Ardından Ak Parti Genel Merkezi bir demokratik mekanizmayı daha devreye soktu. Şehrimizdeki sivil toplum örgütlerinin kanaatlerini belirlemek için bir sandık daha koydu. İzmir'deki sivil toplum örgütleri bu demokratik sürece büyük ilgi gösterdiler. Binlerce insan pazartesi günü işini gücünü bırakıp il binasındaki sandığa oy vermeye koştu. O küçük düşünen, kurnaz ve ahmak el orada da ortaya çıktı ve o sandığı da ifsat etmeye kalktı. İnsanlara önceden listeler dağıtıldığı ortaya çıktı. Yine Başkan Bülent Delican devreye girdi de sandığın namusu son anda kurtuldu.
Bu işi yapanın bir il başkan yardımcısı olduğu söyleniyor. Bu doğruysa, yapılan şey sadece bir yanlış değildir, aynı zamanda sandığa, insanların kanaatlerine tecavüz girişimidir. Sivil toplum kuruluşlarına saygısızlıktır. Bunun gereği yapılmalıdır. Ak Parti'nin demokrasi ve sandık namusuna kimse leke sürememelidir.
Bu arada Ak Parti İl Başkanı Bülent Delican'ı, adayların hukukunu koruduğu ve onların çabalarına saygı gösterdiği için ve tabi küçük siyasi kurnazlıklara geçit vermediği için tebrik ediyorum.
Siyasette işin başı haktır, hukuktur, dürüstlüktür ve emeğe saygıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.