Küçükbaş hayvancılığın katma değeri önemli
Geçen haftaki yazımın başlığı, "2020 Küçükbaş Hayvancılığın Hamle Yılı Olacak" idi. Yazıda Türkiye Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği (TÜDKİYEB) Başkanı Nihat Çelik ve İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz'un görüşlerine yer vermiştim. Çanakkale İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Doç. Dr. Ferhan Savran ise 2020 için, "Hamle yapma konusunda geç kalınmış yıl" diyor. Ferhan Savran hem sahada hem masada derler ya o konumda çalışmalarını sürdüren bir akademisyen aynı zamanda. Gönderdiği açıklamada, Türkiye'nin küçükbaş hayvancılıkta büyük fırsatlara sahip olduğunu söylüyor.
ET ÜRETİMİ İÇİN UYGUN
Savran, "Yıllardır birçok platformda hoca arkadaşlarımızla birlikte küçükbaşın bizim coğrafyamıza daha uygun olduğunu belirttik. Biz büyükbaş yetiştiriciliğini enerji tüketimi ile yapıyoruz. Özellikle yem bitkileri yetiştiriciliğinde... Ama mesela Avrupa iklim koşullarında böyle bir gereklilik yok. O nedenle de onların üretim miktarlarının çok altında üretim yapabiliyoruz. Ancak küçükbaş öyle değil. O ülkeler ile çok daha yoğun rekabet
edebileceğimiz bir sektör. Et açığımızı daha hızlı giderebileceğimiz bir sektör" diye konuşuyor.
AVANTAJLARI BÜYÜK
Savran Hoca, küçükbaş hayvancılığın avantajları konusunda şu örnekleri veriyor: "Küçükbaş hayvanlar haramına doğum dediğimiz ilk yılında bile doğum yapabilir ve ürün meydana getirir. Büyükbaş ise ikinci yılda ancak üretir ve ürettiği canlı da en erken 12 ayda kesilebilir bu da 36 ay demektir. Küçükbaş ile bu süreçte üç dört nesil üretebiliriz. Süt sektörü açısından da küçükbaş süt ürünleri avrupada daha revaçta. Bu alanda doğru üretim hedefleriyle niş ürünler yakalayabiliriz (Rokfor, Cher vb.) Destekleme konusu ise biraz karışık ve biraz zor uygulanabilir. Aslında her işletmenin canlı hayvan artırımını sağlayabilmesi mümkün. Çünkü işletmelerin fiziki şartlarına bağlı bu. Ayrıca ilave hayvan barınağı ve ilave kaba yem üretimi gerektirir. Tabii bütün bunların işletmece karşılanması için arazi, yanı sıra destek gerektirir."
ETKİN DESTEKLEME BÜYÜK SONUÇ
Ferhan Savran'a göre, soykütüğü konusu çok önemli fakat meşakkatli ve zor bir hedef. Karamsar olmamak ve bir noktadan başlamak gerekiyor diyen Savran, özellikle küçükbaş hayvancılığın desteklenmesinin yaratacağı katma değerin altını çizerek, şu görüşleri paylaşıyor: "Bu çerçevede koyun ve keçi yetiştirici birliklerimizin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Hayvan ithalatı sadece geçici bir çözüm. Piyasayı da çok etkilemediği ortada. Fiyatlar özellikle son tüketici sürecinde pek değişmedi. Hatta bir ara elimizde fazladan et bile kaldı. Sonuç olarak şu hususu vurgulamak istiyorum. Kırmızı et sorunumuzu küçükbaş ile çözebiliriz."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.