İsmail Uğural

Hangi kooperatifçilik?

Yirmi bir yıldır tarım ve gıda alanında TV programları yapıyor ve yazılar yazıyorum. Bu süre içinde gerek yurt içi gerekse yurt dışında sayısız toplantı ve etkinliğe katıldım. Her vesile ile kooperatifçiliği savundum ve destekledim.
Bunu tamamen siyasi ve/veya ideolojik yaklaşımların dışında kalarak samimi duygularla yaptım. Hatta o kadar ki yıllar önce, değerli bir dostumuz, bana, "İsmail Bey sizin solcu olmadığınızı biliyorum fakat kooperatifçiliği böylesine savunmanız çok ilginç" demişti! Ben de, "Ama asıl ilginç olan sizlerin böyle düşünüyor olması," şeklinde cevap vermiştim.
Ayrıca, "Bugüne kadar hep ideolojik yaklaşımlara maruz kalan kooperatifçilik artık bundan böyle her türlü siyasi ve ideolojik önyargının dışında ele alınmalı.
Hem dünyanın hem Türkiye'mizin büyük ölçekli ve iyi yönetilen iş birliği - güç birliği hareketine çok ihtiyacı var. Çünkü kooperatifçilik aklın yoludur, özellikle küçük çiftçiler ve küçük işletmeler için en gerçekçi ekonomik modeldir. Sonuç itibarıyla kooperatifçilik ulusal ekonomi için de yeni bir seçenek olarak kabul edilmeli," diye eklemiştim.


ROMANTİZMİ BIRAKALIM
Ancak aradan onca zaman geçti, hâlâ aynı şeyleri konuşuyoruz. Bu çok tuhaf değil mi? Konuyla ilgili toplantılar ve etkinlikler sürüp gidiyor, ben de çoğunda ya panel yöneticisi ya da konuşmacı olarak yer alıyorum. Artık zamanı geldi. Bu köşeden açıkça ifade ediyorum. Havanda su dövüyoruz! Çünkü sürekli bir övgü ve güzelleme ile kooperatifçilik romantizmi içindeyiz. Evet bu bir romantizm! Hâlâ kooperatifçiliğin önemini tartışıyor olmanın ne yararı var? Bırakalım buna benzer konuşmaları ve asıl konuya gelelim. Sistem ağır sorunlarla karşı karşıya. Hangi kooperatifçilik ya da nasıl kooperatifçilik?
Bugün için temel tartışma konusu, başka bir deyişle esas sorun bu...


ÖLÇEK EKONOMİSİ
Hep biliyoruz değil mi? Dünyanın hem ekonomik hem de tarımsal yönden en gelişmiş ülkeleri ABD, Hollanda, İngiltere, Almanya, Fransa ve Yeni Zelanda'da kooperatifçilik çok güçlü ve yaygın bir uygulama alanına sahip. Bu olgu bize açıkça gösteriyor ki kooperatifçilik hareketinin sosyalizm veya kapitalizm ile hiçbir ilgisi yok. Kooperatifçilik mantığı sadece ekonomik aklın ön plana çıkmasından ibaret.
Burada temel kavram ise 'ölçek ekonomisi'...
Tek tek bireylerin ya da küçüklerin bir araya gelerek yani iş birliği yaparak ölçek ekonomisini yakalamaları ve büyükler ile rekabet edebilir konuma gelmeleri...


ÖZ ELEŞTİRİ ŞART
Bundan böyle açık ve cesur konuşalım.
Böyle gelmiş böyle gitmez! Sözü döndürüp dolaştırıp siyasete bağlamak da anlamsız.
Elbette siyasi otoritenin çözüm sürecinde stratejik rolü olacak ama en öncelikle kooperatifçilik dünyası çuvaldızı kendisine batırmalı. İlk fırsatta ayrıntı ve güncel sorunlara gireceğim fakat birinci işimiz konuyu masaya yatırmak ve 'hangi kooperatifçilik?' sorusunu sormaktır. Aksi halde romantik hayaller ile avunur dururuz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.