Tarımın görünmeyen kahramanları
Yaşamakta olduğumuz küresel felakette sağlık çalışanları çok ön plana çıktı. Kendilerine ne kadar teşekkür etsek az, büyük mücadele veriyorlar. Yanı sıra tarım ve gıdanın yine küresel ölçekte stratejik öneminin anlaşılmasıyla özellikle canla başla çalışan çiftçilerimiz her türlü takdiri hak ediyor. Ama bu çerçevede teşekkürü hak eden başka tarım sektörü mensupları da var. İl ve ilçe tarım ve orman müdürlükleri... Tabii devlet memuru olmaları dolayısıyla pek yaptıklarını anlatamıyorlar, dolayısıyla bu görev de bizlere düşüyor diye kabul ediyorum.
SELÇUK VE MEYVECİLİK
İki hafta önce Urla İlçe Tarım Müdürlüğünün yaptığı çalışmalar hakkında kısa bilgiler vermiştim. Bugün ise iki önemli ilçe Ödemiş ve Selçuk'tan örnekler vermek istiyorum. Selçuk ilçesinde başta zeytin olmak üzere şeftali, mandarin, incir, nar, üzüm, ayva ve badem gibi bir çok meyve çeşidi üretiliyor. Bu ürünlerin büyük bölümü de dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor. Ancak bir ürünü yetiştirmek kadar ürünü doğru, hijyenik, insana, hayvanlara, çevreye zarar vermeyecek, tüketenler için de sağlıklı olarak yetiştirmek şart. Bu doğrultuda şeftali, mandarin ve üzümde iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırma projeleri yürütülmekte. İlçe genelinde binlerce ton sertifikalı üretim yapılıyor. Ayrıca biyoteknik ve biyolojik mücadele yöntemlerini yaygınlaştırma projeleri uygulanıyor. Geçtiğimiz yıl İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İzmir Ticaret Borsası ve Selçuk Ticaret Odası işbirliğiyle zeytin sineğine karşı biyoteknik mücadele kapsamında 30.000 adet olipe tuzak dağıtımı yapılarak kitlesel imha yöntemleri kullanılmış.
YENİ PROJELER
Bu arada ilçe genelinde yerli tohumların yaygınlaştırılması konusunda faaliyet yürütülüyor. Selçuk'ta bulunan göl ve göletlerin yenilebilir balık varlığının artırılması için geçtiğimiz yıl 40.000 yavru pullu sazan balığı göl ve göletlerimize salınmış.
Antalya İl Müdürlüğü ile "Gelin kardeş olalım projesi" kapsamında avokado ve pikan cevizi deneme bahçeleri tesis edilmiş ve bahçelerin yakın takibini yapılıyor.
Ayrıca bu proje kapsamında muz serası kurulması yönünde hazırlıklar sürüyor.
Bu yıl Bakanlık projesi olarak Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve İl Müdürlüğü ile birlikte erkenci cins üzüm çeşitlerinin yaygınlaştırılması projesi kapsamında Spil karası ve Ece çeşidi üzüm fidanları toprakla buluşacak. İlçede yetiştiriciliği yapılan yöreye özgü Osmanca (halk arasında Osmancık da deniliyor) üzüm çeşidinin coğrafi işaret alması konusunda ilçe belediyesi ile ortak çalışma var. Bu vesile ile İlçe Müdürü Mustafa Acargil'e başarılar diliyorum.
SÜTÇÜLÜĞÜN MERKEZİ
Ödemiş ay sonunda hasadını yapacağı patatesi bekliyor. Patateste 45.000 dekar alanda yaklaşık 180.000 ton üretim öngörüsü var. Bakla bitmek üzere, bezelye hasadı başladı ve devam ediyor.
Mayıs ayında Papaz eriği geliyor. Bunun yanında silajlık mısır, karpuz, domates, fasulye, barbunyanın ekim ve dikimi sürüyor. Covid-19 yüzünden üreticilerden sütü bırakan sanayici de şimdilik yok! Konunun önemi sebebiyle Bakanlık özellikle bu olayı yakından izlemede.
Ödemiş'te ihracata ilk yıl 14.5 milyon dolarla başlanmış. 27.5 milyon derken geçen yıl 37.5 milyon dolara ulaşılmış.
İhracatın ana kalemleri de meyve fidanı, dış mekan süs bitkileri ve kestane. Kısaca özetlersek, Ödemiş üretiyor. Şimdi yeri gelmişken, bu ilçe hakkında daha önce çok yazdım ama gene de kamuoyunda az bilinen bir olguyu tekrar hatırlatayım.
Ödemiş, Türkiye'nin en çok süt ve peynir üreten ilçesi. Günde ortalama 1.500 ton süt toplanıyor. Bu yönüyle belki de Türkiye'nin en yüksek katma değerli tarımsal ilçesi ya da ilçelerinden biri konumunda. Ancak salgın dolayısıyla özellikle süt sektörünün olumsuz etkilenmemesi maalesef kaçınılmaz gözüküyor.
Samimi dileğim bu süreci çiftçimiz en az hasarla atlatabilsin. Efendim, gördüğünüz gibi söz konusu iki ilçeye ilişkin topladığım bilgiler çok kısaca böyle. Ödemiş İlçe Müdürümüz İbrahim Altıntaş'a da başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.