İsmail Uğural

Yaşasın Türk çiftçisi!

Bilindiği gibi her yıl 14 Mayıs tarihinde "Dünya Çiftçiler Günü" kutlanıyor.
Bu gerçekten anlamlı bir kutlama.
Çünkü kamuoyu artık "Tarım-Gıda" ve "Çiftçilik" ile daha fazla ilgileniyor. Bu hususta ciddi bir farkındalık sorunu vardı ve bu mutlaka çözülmeliydi, yavaş yavaş da çözülüyor.
ÜRETİM KİMLER İÇİN - Çiftçiler olmazsa gıda olmaz. Gıda olmazsa hayat olmaz! Ne kadar açık bir ifade değil mi?
Öyleyse neden insanlar bir farkındalık sorunu yaşıyor. Sağlıklı ve düzenli yaşayabilmek için düzgün beslenmemiz şart. Bu söze kimsenin itiraz edecek hali yok. Ancak çiftçiler olmazsa bu nasıl sağlanacak?
BİTMEYEN İHTİYAÇ
İşte tam olarak bu gerçeği tartışmıyoruz.
Aslında sürdürülebilir bir hayat için çiftçilere muhtacız. Diğer yandan özellikle Afrika ve Asya'da kol gezen açlık ve yoksulluk gibi devasa sorunların çözümü de tarımdan geçiyor. Yani bir yanda yüz milyonlarca aç insan, öte yanda her geçen gün artan nüfusla gıda ihtiyacı büyüyen yeni insan toplulukları!


EKONOMİ KİMLER İÇİN - Hep biliyoruz, çok stratejik olduğu kabul edilen sektörler var. Enerji, makina ve bilişim gibi... Oysa bugünkü nüfusu ele alırsak yani 7.5 milyarın üzerinde ya da 2050 yılındaki 10 milyara yaklaşacak muazzam bir insan kitlesini, bir tek sektörün olmazsa olmaz olduğunu görürüz.
Gıda sektörünü! İşin doğrusu en yüksek stratejik değer taşıyan ekonomik sektör tarım ve gıda olarak karşımızda duruyor.
Sonuç itibarıyla şöyle bir benzetme yapalım.
Tarım ve gıda Mısır piramitlerine benziyor. Taş üstüne taş konulmuş. Hem çok zor hem de çok zahmetli ve riskli.
Bir de bütün bu işleri sessizce ve sabırla yapan insanları düşünün, karınca misali!
Bunlar da çiftçiler!
BU TOPRAKLAR BİZİM - Bir düşünelim..
Bir yanda 83 milyon nüfus, diğer yanda 5 milyon olduğu tahmin edilen mülteciler ve 40 milyonun üzerinde yabancı turist bu topraklarda, Anadolu'nun bereketli topraklarında besleniyor. Tabii bir de 18 milyar dolara yakın tarım ve gıda ihracatı var. Ama bütün bunların hepsinin arkasında TÜRK ÇİFTÇİSİ var! Tüm dertleri ve sıkıntıları omuzlarında taşıyan bu insanlar durmadan üretiyor.
Üretim kolay değil, çok zor! Yüksek maliyetler ve piyasa şartlarının belirsizliği tam bir çıkmaz sokak.. Üstelik her vesile ile üzerinde durduğumuz üretim planlaması sorunu da cabası. Her şeye rağmen Türk çiftçisi, "Ya bu deveyi güdeceğiz ya bu deveyi güdeceğiz" diyor. Yani bu diyardan gitmek yok, bu topraklar bizim!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.