Türk tarımının gücüne neden inanmıyorsunuz?
Öncelikle altını çizerek başlayayım.
Bu bir siyasi yazı değildir! Köşemizin okurları iyi biliyor, siyaset yazmıyorum ama bu güzel ülkede tarım ve gıda sektörü öylesine siyaset sosuna bandırılarak konuşuluyor ki, nasıl bir değerlendirme yapacağınızı bilemiyorsunuz. Şimdi sadede gelirsek, geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin 48,5 milyar dolarlık tarımsal hasıla ile Avrupa'da birinci olduğunu söyledi. Bu açıklamadan sonra medyada bazı ilginç yorumlara rastladık ve ulusal bir gazetede şöyle bir yazı başlığı gördük;
"Buna inanacak ahmak var mı?"
■ NEYE DAYANARAK İTİRAZ EDİYORSUNUZ - Tabii insanlar ahmak olabilir ama rakamlar asla! Ortada apaçık rakamlar var. Bunun nesine inanmıyorsunuz?
2019 yılı Bitkisel Üretim Değeri 195.83 milyar TL, Hayvansal Üretim Değeri 93.92 milyar TL, toplam 289.75 milyar TL. Evet, çok net ve açık, Türkiye'nin 2019 yılı Tarımsal Üretim Değeri bu!
Peki kaynak ne diye soracaksınız. Tabii ki Türkiye İstatistik Kurumu yani TÜİK... TÜİK doğruları söylemiyor, rakamları çarpıtıyor diyenlere iki cevabım olacak; ilki, elimizde başka kaynak var mı? Başka ifadeyle, "Bu istatistikler yanlış, doğru olanlar bunlar," diyebileceğiniz rakamlar mevcut mu?
İkincisi, TÜİK resmi bir kurum olarak, uzun yıllardan beri genelde ekonomik daha özelde tüm tarımsal veri ve istatistikleri yakından izliyor. Dolayısıyla yıllar içinde gelişen rakam ve veriler arasında çok mantıklı bir 'illiyet' (nedensellik) ve tutarlılık var.
■ SOMUT RAKAMLAR, SOMUT VERİLER - Ama mesela şunu söyleyebilirsiniz.
Bazı veriler yüzde yüz gerçeği yansıtmıyor olabilir, bu bence mümkün.
Burada benim çok somut bir görüşüm var.
Türkiye'de toplam süt üretiminin, (yaklaşık 23 milyon ton) resmen açıklanandan daha fazla olduğunu savunuyorum! Ancak benim tezim, medyada geniş yer bulan siyasi veya ideolojik yaklaşımların tamamen dışında, gözle görülür gerçeklere dayanıyor.
Ayrıntıya girmeden söyleyeyim. Türkiye'nin en fazla süt üretilen ili (2.2 milyon ton) İzmir için TÜİK'in açıkladığı rakam gerçek miktarın altında. Bunun kendi içinde tutarlı sebepleri olduğunu biliyor ve konuyu başka bir yazıya bırakıyorum. Devam edelim. Yıllık tarımsal üretim miktarını üretici fiyatları ile çarparak, Türk Lirası cinsinden toplam hasılaya ulaşıyoruz. Bu rakamı da söz konusu olan dönemin, 2109 yılının ortalama dolar kuruna böldüğümüzde, bu defa tüm dünyada geçerli kabul edilen bir veriyi elde ediyoruz. Aslında benim hesapladığım rakam 51 milyar dolar, fakat Bakanlık 48.5 milyar dolar olarak ifade ediyor. Bu durumda resmi veriye itibar etmek zorundayız.
■ DÖVİZ FİYATI ETKİLİYOR -
Diğer yandan Türkiye'nin tarımsal hasıla yönünden Avrupa'da ilk sırayı alması yeni bir olgu değil ki... Yaklaşık 10 yıldan beri bu böyle. TÜİK verilerinin bazı alanlarda bire bir gerçeği yansıtmaması söz konusu olabilir ama bu genel gerçeği değiştirmez.
Türk tarımının performansına inanmayıp, itiraz edenlerin en büyük eksikliği ortaya hiçbir rakam ve istatistik koyamamalarıdır.
Ben size çok farklı bir hususu daha ifade edeyim. Son yıllardaki döviz fiyatları tarımsal hasılayı olumsuz etkiliyor. Basit ama çarpıcı bir örnek vereyim. Olağanüstü bir ekonomik gelişme meydana gelse ve dolar fiyatı 5 liraya düşse, daha doğrusu 2020 yılı ortalama dolar kuru 5 lira olsa, Türkiye dünya tarım liginde, zaten ilk 10'da fakat birkaç sıra yükselir ve muhtemelen tekrar 7'nci olur. Çünkü tarımsal üretim artıyor, asıl olay burada. Son söz; Türk tarımında elbette pembe bir tablo yok, bunu savunan da yok ancak bir türlü 'reel' sorunları konuşamıyoruz ki... Varsa yoksa siyaset ve popülizm! Gelin bilgi ve analize dayalı tarım ekonomisini konuşalım...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.