Bitsin bu işgal
Aziz Başkan'ın cevabı şu mealde olur: "Gidin bir de İstanbul'u görün. Orayla kıyaslarsak, İzmir trafiği, muayyen yerler ve saatler dışında iyidir." Buna, ölümü gösterip hastalığa razı etmek denir.
En çok kullandığım yol, Teleferik (Sakarya), Balçova Ata ve Hatay caddeleridir. Ne hikmetse bu caddelerde kaldırımlar bir hayli genişletildi. Güzel bir görünüm ortaya çıktı. Amma velakin araç trafiği felç. Sakarya caddesinin giriş kısımlarında yan yana büyük marketler var. Bazen karşılıklı olarak iki, hatta üç sıra araç park edilir ve trafik tamamen durur.
Ata caddesinin yarısında tek yönlü gidiş vardır. Normalde iki arabanın ilerleyebileceği genişliğe sahipken, her zaman bir araçlık geçiş yeri kalır. Çünkü yolun kenarı park etmiş arabalarla doludur.
DURAK MI PARK YERİ Mİ
En akıl almaz durum ise şudur: Ata caddesi ve Hatay caddesi boyunca, birçok yerde otobüs durakları için cep denen girintiler yapılmıştır. Bu sayede Belediye otobüsleri buralara yanaşacak ve trafik akışını engellemeyecektir. Fakat ne mümkün! Duraklar sanki birer özel park yeri. Ya bir satıcı kamyoneti vardır veya araçlar park etmiştir.
Belediye otobüsü gelir, yolcular inip binecektir. Durağın hizasına yaklaşır, cep doludur. Mecburen yolun ortasında durur. İnip binenlerin sonu gelinceye kadar bekler. Ardında metrelerce araç konvoyu oluşur. Kazara ambulans varsa acı acı sirenleri çalar ama nafile! Asaplar bozulur. Boşa harcanan yakıta mı acırsın, kaybettiğin zamana mı yanarsın. Bu duruma sebep olan egoist insanların idraksizliğine mi üzülürsün. Vah ki ne vah!
Uzun süredir bu durum devam ediyor. Şimdiye kadar, otobüs durağını işgal eden araca, trafik görevlileri tarafından bir ikaz yapıldığına şahit olmadım. Bırakın ceza yazmayı, 'lütfen burayı boşaltın' diyene rastlamadım.
KONTROL YOK
Hatay caddesi metro çalışmaları dolayısıyla birkaç yıldır felçli idi. Çok büyük bölümünün en azından yüzeyi tamamlandı. Kaldırımlar güzelleşti, elektrik hatları yer altına alındı, şık lambalar kondu. Ama inşaat süresince edinilen alışkanlık devam ediyor: Yolun kenarı araç park yeri. Bazen iki sıra veya kaldırıma dik park edilmiş araçlarca işgal edilmiş durumda. Önünüzde kazara belediye otobüsü veya bir iş kamyonu varsa, ilerlemek mümkün olmaz. Saçınızı başınızı yolarsınız. 5 dakikalık mesafe olur 25 dakika.
Bildiğim kadarıyla şehir trafiğinden Emniyet Müdürlüğü sorumlu. Sözünü ettiğim güzergahta trafik polisi pek görülmüyor. Bir söylenti duydum: Hükümet İzmir'de bu gibi konularla bilerek ilgilenmiyor. Ta ki halk iyice bıksın ve yerel yönetimden soğusun. İnanmak istemiyorum ama olanlara bakınca, acaba doğru mu demekten kendimi alamıyorum. Takip olmazsa, dedikodu doğar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.