Mehmet Demirci

Çalışmak ve kader

Sonu gelmeyen bir tartışma vardır: İnsanları başarılı kılan kendi çalışma ve gayretleri midir, yoksa aile çevresi midir? İyi veya kötü olmayı kendimiz mi yoksa çevre şartları mı belirler? İyi ailelerden hep iyi çocuklar mı doğar? Yoksul ve kötü şartlar altında yaşayan ailelerin çocukları da ayni kadere mi mahkumdur?
A. Şerif İzgören anlatır:
Anadolu'da ilkokul mezunu, fakir bir karı koca bir şekilde hayatlarını kazanırlarken genç adam bir okulda müstahdemlik işine girer, bir arkadaşı daha aynı işe girer. Koridorları temizlerken genç temizlikçi, öğretmenlerin yaptığı işten çok etkilenir ve öğretmen olmak ister. Arkadaşı, "Git işine, öyle şey olur mu?" der. Müstahdem ortaokulu dışarıdan bitirir, gece lisesine gider ve üniversiteyi de dışarıdan tamamlar. O genç müstahdem bugün ayni okulda öğretmen. Beraber işe girdiği arkadaşı hala koridorları süpürüyor.
Şimdi şunu sorabilirsiniz: "Dış faktörlerin hiç mi etkisi yok hayatımızda?" Yazarımızın cevabı şöyle: Sizin çabalarınız arttıkça, siz çalıştıkça sizin etkiniz çoğalacak, dış faktörlerin etkisi azalacaktır. Sizin çabalarınız azaldıkça, siz hareketsiz, eylemsiz bekledikçe dış faktörlerin etkisi çoğalmaya başlar.
Biri size "Hayatınızın tamamını siz belirlersiniz; dış faktörlerin hiçbir etkisi yoktur" derse inanmayın. Eğer birileri çıkıp "her şey kaderdir, şanstır, gerisi boştur" derse ona da inanmayın.
Kendinizi denizin ortasında bir tekne olarak düşünün. Hiç kıpırdamadan beklerseniz, rüzgar ve dalgalar, sizi alır götürür, hayatınızı istediği gibi şekillendirir. Ama eğer bir rota belirler, yelken açarsanız istediğiniz limana doğru yönelirsiniz.

KADER NEDİR?
Acaba kader diye bir şey var mıdır? Varsa kaderimizi ezelde Allah mı belirlemiştir? Eğer öyleyse kötülerin ne kabahati var?
Evet Allah'ın belirlediği bir kaderimiz var. Ama biz onu bilmiyoruz. Ayrıca bize akıl ve irade verilmiştir. Kaderimizin nasıl olduğunu bilmediğimiz için, aklımızı ve irademizi kullanarak hayatımıza yön vermekle yükümlüyüz.
Elimizden gelen maddi-manevi her şeyi yaptıktan, her tedbire başvurduktan sonra, sonuç istediğimiz gibi çıkmazsa, işte o zaman "Ne yapayım kaderim buymuş" diyebiliriz. Böyle hareket etmek, pratik bakımdan kendini yiyip bitirmekten, isyan etmekten daha iyidir. Aksi halde insanın ruh sağlığı bozulur, huzursuz, şikayetçi bir tip olup çıkar.
Kadere inanmak, tembellik ve pasiflik demek değildir. Tam aksine, başarısızlıklar ve felaketler karşısında sığınılacak bir limandır. Paniğe kapılmayı, hayattan kopmayı önleyen bir duygudur.
Satranç belli kurallara göre oynanır. Bu kuralları değiştirmek oyuncunun elinde değildir. Ama o, her taşı için mevcut birçok seçeneği kullanma hürriyetine sahiptir. Evet, Allah kaderimizin genel çerçevesini çizmişse de bize oldukça geniş bir alan bırakmıştır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.