Bundan 96 yıl önce 15 Mayıs 1919'da Avrupalı büyük devletlerin kışkırttığı Yunan askerleri tarafından İzmir işgal edildi. Maksat Anadolu'yu ele geçirmekti. Koskoca Osmanlı topraklarından elimizde kalan son parçasına göz dikmişlerdi.
Hesap edemedikleri bir şey vardı. Türk'ün iman dolu göğsü ve vatan sevgisinin gücünü bilmiyorlardı. İzmir'in işgali 3 yıl 4 ay sürdü, nihayet 9 Eylül 1922'de Yunan defolup gitti.
9 Eylül'e kadar süren mücadele ruhu ve ateşinin ilk kıvılcımlarını, hayatı pahasına tutuşturanların başında Şehit Fethi Bey gelir.
Süleyman Fethi Bey kurmay subay olarak Osmanlı topraklarının birçok yerinde görev yaptı. Ruslara karşı direnen Doğu cephesinde Tümen komutanı olarak savaştı.
1917 kışında geçirdiği ağır romatizma ve siyatik sonucu yarı felç durumu doğunca cephe hizmetinden geri döndü. Son görevi İzmir 4. Kolordu Asker Alma Başkanlığı'dır.
15 Mayıs'ta Yunan İzmir'e çıkınca büyük bir küstahlıkla Türk komutanları rıhtımda sıraya dizdiler. Bir Yunan subayı, Türk subaylarından her biri önünde duruyor, "Zito Venizelos" (Yaşasın Venizelos) diye bağırmasını emrediyordu. Sıra Fethi Bey'e geldi. O, emri yerine getirmedi, "Zito Venizelos" demedi. Apoletlerini sökmek isteyen Yunanlının elini şiddetle itti. "Onları sen takmadın ki sen sökesin!" diye bağırdı. Fethi Bey'i süngülemeye başladılar. Aldığı birçok süngü darbesiyle yere yıkıldı. 23 Mayıs 1919 günü 41 yaşında şehit oldu. Emir Sultan haziresine defnedildi.
Kabir taşında şunlar yazılıdır: "Diri ve Baki olan Allah'tır. Büyük şehit, kurmay albay Süleyman Fethi Bey, Kadiri tarikatı büyüklerinden Aydınoğlu Dergahı Şeyhi İzzi Efendi'nin oğlu idi. 4. Kolordu Asker Alma Heyeti Başkanı iken Yunan işgali esnasında İzmir'de şehit düştü. Kendisi faziletli biriydi. Ayrıca şehitlik hikayesi olağanüstüdür. İsmi, genç ihtiyar herkesin hatırasını süslemelidir. Lillahil fatiha. 23 Mayıs 1335/1919."
*
Kimdi bu şerefli asker? Üsküdar'da Aziz Mahmud Hüdayi Dergahı yanındaki evlerinde 1874'te doğdu. Babası Niğdeli Mehmed İzzi Efendi bir Kadiri şeyhidir. Çok sevilen bir zattı; ikramdan yedirip içirmekten hoşlanırdı.
İşte Şehit Fethi Bey, böyle bir babanın evladı olarak, manevi donanıma sahip bulunduğu için, hayatını hiçe sayıp direnmesini bilmiş ve düşman karşısında zelil olmaktansa şehitliği göze almıştır.
Babası M. İzzi Efendi'nin gönül gözü açık biri olduğu anlaşılıyor. Bir gün İbnü'l-Emin M. Kemal'le birlikte iken, oğlunun şehadetinden önce şöyle der:
"Kemal Bey, devlet ve milletin kurtulması için ben Fethi'yi feda edeyim, sen de neyin varsa feda et." Bu bir keramet olarak görülür. Gerçekten o sırada M. Kemal Bey'in evi Fransızlar tarafından işgal edilir ve çok sevdiği değerli kitapları, eşyaları yağmalanır. (Sefine-i Evliya, I, 190)
Hepsinin ruhları şad olsun.