Cahide İleri’nin seccadesi
Mütefekkir yazarımız Samiha Ayverdi'nin (1905-1993) dostlarıyla olan karşılıklı mektupları yayımlanmaya devam ediyor. Bunların sonuncusu "Mektuplar-13" adıyla yeni çıktı (Kubbealtı Neşriyatı, 2022). Yarım asırlık (1943-1990) bir zaman dilimine ait bu mektuplaşmalarda dönemin kültür, iman ve irfan hayatına dair bir hayli tarihi malumat bulunmaktadır. Samiha Ayverdi'nin Cahide İleri ile mektuplaşmalarından bir örnek sunacağım. Kimdir Cahide İleri? Cahide İleri Aksoy (1941-2021), ODTÜ'de İngilizce okutmanı olarak çalıştı. Tevfik İleri'nin kızıdır. Tevfik İleri (1911-1961) milletimizin ruh ve kültür köklerine bağlı, milli duyarlığa sahip bir milletvekili olarak 1950-60 arası Milli Eğitim Bakanlığı'nda önemli hizmetler yapmış bir vatan sevdalısıdır. Cahide İleri'nin, "Babam Tevfik İleri, Yassıada'dan Mektup Var" adlı kitapları vardır.
PAPAZI MÜSLÜMAN ETMEK
Cahide İleri 17 yaşında öğrenim için Amerika'ya gider. Samiha Ayverdi ona yazdığı 10.06.1958 tarihli mektubuna şöyle başlamış: "Benim Has Kızım, Güzel Cahideciğim, "Sözüme, kıymetli arkadaşım Safiye Erol'un bir talebelik hatırasıyla başlayayım. Bu su katılmamış imanlı Türk kadını, 13 yaşında iken Almanya'ya tahsile gönderiliyor. Devam ettiği mektep leyli (yatılı) olmadığı için de mazbut bir Alman ailesi nezdine (yanında) pansiyoner olarak yerleştiriliyor. Papaz olan bir aile dostu, bu evin devamlı ziyaretçilerindendir.
Bir gün evin hanımı: Safiye, diyor; görüyorum ki papaz efendi seni çok seviyor, çok meşgul oluyor; belki günün birinde seni Hıristiyan yapar. Genç kızın fevren (birden) verdiği cevap şudur:
Hayır, ben onu Müslüman edeceğim." Öfkeden mosmor olan papaz, gerçi hiç ses çıkarmıyor; fakat bir daha da eve adımını atmıyor. "Cahideciğim, eğer yabancı ülkelere talebe göndermek lazımsa, bunlar, senin gibi köklü, özlü ve şuurlu ailelerin evlatları olmalıdır. Aksi halde, yani vatan ve din şuuru vermeden, her türlü içtimai ve ailevi bağdan mahrum bir gençliğin hudut dışına terk edilmesi, bence bir hıyanet-i vataniyedir. Zira bu memleketin kaybedecek evladı yoktur."
Burada adı geçen Safiye Erol (1902- 1964) Münih Üniversitesi'nde doktora yaptı. Kadıköyü'nün Romanı, Ülker Fırtınası, Ciğerdelen ve Dineyri Papazı adlı romanları vardır (Kubbealtı Neşriyatı). Bir kadın duyarlığının hakim olduğu eserlerinde Doğu ve Batı kültüründen gelen özümsenmiş yoğun bir hava dikkati çeker.
AMERİKA'DA NAMAZ KILMAK
Cahide İleri'nin dini ve milli duyarlığa sahip bilinçli bir genç kız olduğu anlaşılıyor.
Onun S. Ayverdi'ye Amerika'dan yazdığı 23.11.1958 tarihli mektubundan bir kısa bölüm: "Dinimiz hakkında tahmin ettiğimden daha çok malumatları var.
Yanlış bildiklerini düzeltmek, bilmediklerini öğretmek bana büyük saadet veriyor. Pek çok kimse seccademi görmek istedi, (Buraya) her gelen talebeyi, namaz kılmasalar bile, seccade getirmeye mecbur etmeliydiler.
Benim bulunduğum yere yarım saat mesafedeki kasabada kalan Türk kızıyla arkadaş olduk. İlk haftalar beraber ağlıyorduk.
Müthiş milliyetçi, ailesine bağlı bir kız. Son zamanlarda bir gün bize gelince odada seccademi gördü ve namaz kılıp kılmadığımı sordu. Kıldığımı söyleyip bana verdiği huzurdan bahsettim. Evden ayrılırken namaz kılmaya karar vermişti. Henüz görüp soramadım, İnşallah başlamıştır."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.