• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Hurma kütüğünün ağlaması - 6 MEHMET DEMİRCİ

Hurma kütüğünün ağlaması - 6

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.09.2024, 00:00

Geçmiş yazılarda belirttiği gibi Hz. Peygamber Medine'de Mescid-i Nebi'de Cuma günleri bir hurma kütüğüne dayanarak konuşurdu. Daha sonra minber yapıldığı için onun üzerinde hutbe okumaya başlayınca, hurma kütüğünden ağlama sesleri duyuldu. Hz. Peygamber gelip eliyle temas edince ağlama sesi kesildi.

Bu olayla ilgili rivayetler muteber hadis kitaplarında birçok defa yer alır. Buhari'nin kısaltılmış şekli olan Tecrid-i Sarih Atatürk döneminde Türkçeye çevrilen ve devletçe bastırılan bir kitaptır. Bunu çeviren Ahmet Naim, hadisin açıklaması sırasında uzun uzun bilgi verir ve hadisin "mütevatir" olduğunu, yani çok kişi tarafından anlatıldığı için gerçekliği konusunda şüphe bulunmadığını yazar.

AĞACIN FERYADI

Olay şöyle: Mescid-i Nebi'de üç basamaklı yeni bir minber yapılınca, Peygamber Efendimiz hurma kütüğüne dayanmayı bırakarak minberde hutbesini okumaya başladı. Bunun üzerine hurma kütüğünden alışılmadık bir ses duyuldu ve oradakiler bunu işittiler. Olayı yaşayanlar kütükten çıkan sesi kendi üsluplarınca anlatır. Kimisi gebe devenin iniltisi gibiydi der. Birisi "Ağaç parçası çocuk gibi feryad etti" diyor. Bir başkası "Kütüğün sersemlemiş, acıklı insan gibi inlediğini işittiğini" söyler. Bu sesi "Ağaç, öküz gibi böğürdü, cemaat başına üşüştü ve inlemesinden dolayı duygulanıp ağlaştılar" diye anlatan vardır.

Bu olağan üstü durum üzerine, Resulüllah minberden inip elini hurma kütüğünün üzerine koyunca sustu. Şöyle ki: "Sonra Resuulüllah minberden inip onu kucakladı. O sırada kütük susturulan çocuk gibi hafif hafif inliyordu. Hz. Peygamber: "Eğer ben onu kucaklamamış olsaydım, kıyamete kadar böyle inleyip duracaktı" buyurdu ve ilave etti: " Siz onu ayıplamayın. Zira Allah Resulünden hangi şey ayrı düşse, muhakkak mahzun olur."

Son bir rivayet: Peygamberimiz kütüğü kucaklarken şöyle buyurmuşlar: "İstersen seni eski bittiğin yere götürüp yeniden dikeyim, sen de yeni baştan olduğun gibi tekrar yetiş. İstersen Cennete dikeyim de Cennet ırmaklarından, pınarlarından kana kana sulan, güzelce yetiş, meyve ver, meyveni Allah dostları yesin. Nasıl dilersen öyle yapayım." Resulüllah, hurma kütüğünün Ahireti ve cenneti istediğini bildirirler.

PEYGAMBER ÖZLEMİ

Sonra kütük Hz. Peygamber'in emriyle yeni minberin altına gömüldü. Mescid-i Nebi, ileride yenilenmek için yıkılınca o kütüğü Ubey b. Ka'b'ın alıp mukaddes bir emanet olarak sakladığı, zamanla çürüyüp toprak olduğu anlatılır. Tecrid-i Sarih'i çeviren Ahmet Naim bahsi şöyle tamamlar: Sevgili Peygamberimize bir cansız varlığın özlemi bu derece olursa; o arı duru nurun cemaline kavuşmaya bir mü'minin hasret duyması ne kadar olmalı? Varın kıyas edin. (Bkz. Tecrid-i Sarih Tercümesi, c. III, s. 75-79. Hadis için bk. Buhari, Menakıb, 6, cum'a, 26; Nesei, cum'a, 17; Tirmizi, menakıb, 6; Darimi, mukaddime, 6; salat, 202; Ahmde b. Hanbel, III, 226, 294, 295, 306, 324; Tahirul Mevlevi, Müslümanlıkta İbadet Tarihi, s. 17)

Bazıları bu olayı akıl dışı bulup, kütüğün inlemesi Resulüllah ve ashaba manen duyurulmuştur demişler. O iniltinin kulaklarla duyulduğunu bir mucize olarak o anda inleme sesinin yaratıldığını söyleyenler çoğunluktadır. Olayın yorumu bir sonraki yazıda.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.